Batıda Simi adası.
Karaalibükü’nden doğuya doğru yürüyeceğiz, bu kısımlarda sırtlara çıktık, aşağıdan gitmek mümkün değil, insan boyunda dikenli bitkiler var.
Burada anakaraya ince bir kayayla birleşen kara parçası var.
Rota olarak karşıdaki çam ağaçlarını seçtim, orada kısa bir mola verip çevreyi görürüm dedim. Bu kısımda sırtlardaki eşek yolunu bulduk, bu yol bizi tepelere kadar götürür diye düşündüm. Tabii Ali Rıza arkadaşımın fikrini de alıyorum o bana her tür esnekliği sağlıyor. İlk kez geldiğimiz bir doğa en kısa dönüş yolunu bulmaya çalışacağız.
Dil burnu görünüyor, kerterizi ona göre almıştım. Dil burnundan sonra Hurmalıbük var, o yolu iyi biliyorum ama zaman alır diye düşündüm, Orman kulesinin olduğu yere çıkmaya çalışacağız.
Aşağıda vadide birkaç tane hurma ağacı var, bunlar aynı kökten çoğalmış olabilir.
Tepedeki beyaz noktaya doğru gideceğiz, onun sağ tarafından buralara bakmıştık, fotoğrafta belli olmuyor çok sert bir doğa var.
Bu yürüyüşümüzde bu sarı çiçekli bitkilerin yaydığı koku bayağı rahatsız etti, çok ağır kokuları var. Eşeklerin yıllarca gelip geçerken yaptıkları bu yol olmasa bu bitkilerin arasında yürümek çok zor. Karia yolu diye yürüdüğümüz yollar gibi, tek farkı işaretleri yok.
Yahu çok çok çoooook imrendim, ne diyeyim keşke ben de gelebilseydim, ama yapamazdım herhalde, çok sert bir yürüyüş olmuş. emeklerinize sağlık, her ikinizin de…
Nasip olursa önümüzdeki hafta bu dere serisini bitirmek istiyorum, o zaman gelirsin.
HAARİKA !!! İnanın her satırını sözcük sözcük okudum…Her fotoğrafınızın içinde hissetim kendimi… Şunu bilin ki, bu gezinizde 2 kişi değildiniz..Ben de vardım yanınızda… Teşekkürler…
Ne güzel yazmışsınız Hüseyin arkadaş, sizinle yürümek güzel…
Saygıdeğer Muzaffer hocam, gerçekten size tüm samimiyetimle teşekkürler ediyorum, Datça’da sayenizde o kadar güzel yerler gördüm, anlatmaya kelimeler yetmez, buradan başta Ahmet Temizel olmak üzere tüm yürüyüş arkadaşlarıma da selamlar.
Teşekkürler Ali Rıza arkadaşım, sizinle yürümek çok hoştu.
Muzaffer Hocam, hep hayiflanarak izliyorum sizi.. Ben de cok geziyorum ama siz yazinca bambaska anlamli oluyor.. Bir turlu zaman bulup yazamadigimdan sizi kiskaniyorum:) Bu gezide olmayi cok isterdim.. Kaleminize yureginize saglik.. Yazarak ve paylasarak cok sey katiyorsunuz hayatimiza, Datca’ya.. Kisa bir yurtdisi seyahatim olacak.. Dönuste katilmayi cok isterim.. Saglicakla kalin..
Teşekkürler Nazmiye hanım, bu geziye giderken siz aklıma geldiniz, hatta facebook’a baktım. Geldiğinizde yürürüz, selamlar.
Maalesef ben sizinle hiç yürüyemeyen şanssızlardanım.Ama her hafta satır satır okuduğum sayfanız ve muhteşem doğa manzaraları sayesinde ruhumu dinlendiriyorum.Size inanılmaz imreniyorum annem ve babam datça da yaşıyor.Geldiğimizde sizinle mutlaka tanışmak ve yürüyüşlerinize katılmak isteriz.
Ankara nın boz bulanık havasından selam olsun …:)
Merhabalar Selma hanım, geldiğinizde yürürüz.
Elinize sağlık.paylaştığınız her kare için de teşekkürler.Hafta sonu yürüyüşünde gözlerimiz sizi aradı.Zorlu bir rotaymış.Umarım dinlenmişsinizdir. Aynı rota tekrarlanırsa,öncülüğünüzde katılmak isterim.Selamlar.
Dinlendim Selma Hanım, teşekkürler, gezinizde çok güzel çiçekleri fotoğraflamışsınız.