Sık bir bitki örtüsü, hatta bir yerde aşamayacağız diye düşünmüştüm, arkadaşımın kararlılığı sayesinde bu kısmı aştık.
Bu Datça Hurmaları Eksera deresindekilerden uzun gibi, bu konuda bilimsel araştırmalara bakınca acaba buralara gelmediler mi diye düşünüyor insan. Datça hurması popülasyonu da burada fazla. Bu Datça’ya özgü ağaçların yok olmaması için daha duyarlı, gayretli olmalıyız. Bana göre dışarıdan palmiye girişi önlenmeli, herkes kafasına göre bu ağaçları dikmemeli. Geçen yıllarda Yarımada’nın Sesi gazetesinde okuduğuma göre ilk olarak bu Kırmızı Palmiye Böceği Perili Köşk civarında görülmüştü, son durum nedir, bu ağaçlar usulüne göre yok edildi mi ( özel çukurlara kireçle gömülüyor), bu yer hurma ağaçlarına oldukça yakın, bu böcekler kilometrelerce uçabiliyor, konunun bilincinde olanlardaki tedirginliği hep görmüşümdür. Benim bu gezilerim bu ağaçların durumunu görmem açısından iyi oluyor, hatırladığım kadarıyla böcek giren ağaçlar tepelerinden kurumaya başlıyorlardı. Üniversitelerimizde bu konuda çalışma var mı, sık sık bu bölgeler inceleniyor mu gibi birçok soru kafamızda dolaşıyor. Böcek ağaçlara girdikten sonra yok etmek imkansız gibi bildiğim kadarıyla. Bu konularda bilgi vermek isteyenler sayfaların yorum kısmına yazabilirler. Ayrıca arkadaşlarımdan yorum yapmak isterlerse facebook sayfasında değil bu sayfalarda yapmalarını rica ediyorum. Bu sayfalara bir katkınız olur, sizden gelen bir nefes bana güç veriyor.
İşte yine gürleyerek akan bir çağlayan, onları aşarken sular yüzümüze kadar sıçrıyor.
Islak kayalardan dikkatli bir şekilde yürüyoruz, bir hata doğada uzun süre yürümemizi engeller, ayağımdaki sakatlık aylar geçmesine rahmen hala tam geçmedi. Boğa güreşlerinde boğadan kaçarken düşmüştüm.
Birbirinden ilginç Datça hurmaları, bol bol fotoğraf çekiyoruz.
Derede rastladığımız ilginç bir görüntü bu sularda yaşayanlar hakkında bir ipucu veriyor. kurbağalar zaten var, zaman zaman sesleri geliyor, ama bu büyük yengeç ölüsü bizi şaşırtıyor. 15 cm genişliğinde var, bu derede yazın da su vardır mutlaka bu kadar olmasa da.
Yaşadığınız ve bu görüntü ve yorumlarla bize yaşattığınız için çoook yaşayın.Teşekkürler.
Merhaba hocam elinize yüreğinize sağlık dört gözle beklediğim bir yazı dizisini heyecanla bir çırpıda okudum izledim.Umarım Bodrum ve Marmaris’in başına gelen Datça doğasının başına gelmez .Bizler doğayı paylaşmayı öğrenemedik maalesef.Sadece dünya bizim miş gibi yaşıyoruz. yakıyoruz yıkıyoruz ve maalesef yok ediyoruz.Ama unutmayalım ki bu yok oluş insanlığın yok oluşu olur :(. Sevgiyle kalın…
Muzaffer bey,Ekrem bey;ellerinize,ayaklarınıza,emeğinize sağlık.Bu güzellikleri bizlerle paylaştığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum.Çok sevdiğim Datça’ya sizler sayesinde aşık oldum.Umarım bu güzellikler korunarak gelecek nesillere aktarılır.