Datça Hurmalarının arasından akan şelaleler, bu Datça Hurması ağaçlarını internette satanlar var, bir izleyicim adreslerini vermişti, bunları nasıl çoğaltıyorlar acaba. Kasım ve aralık aylarında meyvalarını görmüştüm, şimdi meyvaları dökülmüşler, diğer hurmalara göre oldukça küçük oluyorlar.
Yürüyüşümüz boyunca birkaç tane yıkılmış, çürümüş ağaçla karşılaştık.
Datça hurması ağaçlarının arasından deredeki taşlara basarak yürüyoruz. yan taraflarda çok sık bir bitki örtüsü var, dikenli sarmaşıklar geçit vermiyor. Bu derelerin içinde en geçit vermeyeni Eksera deresi, palmiye ağaçlarını geçmek zor.
Çağlayan, köpüren sular, hava da oldukça sıcak. Bu vadilerde rüzgar fazla olmuyor, korunaklı yerler. Bu vadi gezilerini kuzeyden esen rüzgarlı havalarda yapıyorum, rüzgar olmuyor, tatlı bir serinlik içinde yürüyorsunuz hem de berrak havada fotoğraf çekmek iyi oluyor.
Tropikal ormanları aratmayan görüntüler. Hurma ağaçlarının tünel gibi yaptığı yerlerden geçiyorsunuz, buralarda yaşayan yaban hayvanları hakkında tam bir bilgim yok ama Datça’da yaşayan yaban hayvanı sayısı az değil, bu el değmemiş doğada da yaşayanlar vardır. Zaman zaman gördüğüm değişik dışkı örnekleri bunlara delil. Domuz ve eşekleri saymıyorum onlara ait izlere hep rastlıyoruz, eşeklerin de birçok kez fotoğrafını çektim.
Yaşadığınız ve bu görüntü ve yorumlarla bize yaşattığınız için çoook yaşayın.Teşekkürler.
Merhaba hocam elinize yüreğinize sağlık dört gözle beklediğim bir yazı dizisini heyecanla bir çırpıda okudum izledim.Umarım Bodrum ve Marmaris’in başına gelen Datça doğasının başına gelmez .Bizler doğayı paylaşmayı öğrenemedik maalesef.Sadece dünya bizim miş gibi yaşıyoruz. yakıyoruz yıkıyoruz ve maalesef yok ediyoruz.Ama unutmayalım ki bu yok oluş insanlığın yok oluşu olur :(. Sevgiyle kalın…
Muzaffer bey,Ekrem bey;ellerinize,ayaklarınıza,emeğinize sağlık.Bu güzellikleri bizlerle paylaştığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum.Çok sevdiğim Datça’ya sizler sayesinde aşık oldum.Umarım bu güzellikler korunarak gelecek nesillere aktarılır.