İnceburun Feneri Yürüyüşü

orman yolu

Orman yolu kıyı boyunca devam ediyor.

Geçmiş yıllarda piknik için geldiğimizde buralara kadar yürümüştüm. Bu kısımda kıyı boyunca yerler küçük sarı çiçeklerle kaplıydı.

kızlan tellidere

İleride bodur bir ağaç göründü, Karaköy Yurmakaya’ya giderken  gördüğüm ardıç ağaçlarından. Buraya Tellidere diyorlarmış. Denizden tatlı bir esinti geliyor, yürümek için güzel bir hava. Sarı çiçekler burada da  yol boyunca uzanıyor.

akrep

Yol üstündeki akrep arkadaşlarımın dikkatini çekti, bana hareketsiz gibi geldi ama sopayla dokununca birden canlandı, kuyruğunu da sokma pozisyonuna getirdi. Bu yol üzerinde giderken ve gelirken yılana rastladık, bu kısımlar güneş aldığı için mi bilmiyorum.

kızlan dalyan

Buraya Dalyan deniyor, çok eskiden buraya balık sürüleri girermiş, denizle olan bağlantı yerleri kapatılarak burada hapis kalan balıkları toplarlarmış. Balığın iyice bol olduğu yıllar. Arkadaşlarım kayalara takılmış büyük bir ağ parçasını karaya çıkardılar.

Biraz ileride orman tarafındaki çalı ve maki bitkileri yanmış, Allah korumuş büyük bir yangınının eşiğinden dönülmüş, çam ağaçlarının dalları yanan ateşle sararmış. Mustafa buradan bir hafta önce geçtiğini, böyle bir yanma olayınını görmediğini söyledi. Yanan bitkilerin dalları arasında neler yok, tavalar, cam şişeler, pet şişeler. Böyle bir toplumuz, nereye gitsek aynı manzara. Ne olur pisliklerini, artıklarını toplayıp götürsen, bir çöp kutusuna atsan, ki Gereme’de muhtarlığın buraya koyduğu bir çöp kutusu da bulunuyor. Geçenlerde arabamla giderken önümdeki araba yola çöpler ata ata gidiyordu, içinde kadın ve çocuklar vardı.

dalyan suyu

Mustafa burada Dalyan suyu denen  tatlı su olduğunu söyledi ve bunu göstermek için bir çukur kazmaya başladı. Geçen geldiğinde biraz kazınca su çıkmış, bugün biraz daha kazmak gerekecek, sopa ve elle zor oluyor. Biraz kazınca az da olsa bir su birikintisi göründü. Dağlardan buraya sızan bir su anlaşılan.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9

3 yorum

  1. Muzaffer bey sayenizde Datça aşığı oldum. O güzelim cennet mekanlarını bizlere gösterdikçe insan hayata yeniden bağlanıyor sanki. Sizi takip ettikçe yaşadığım gergin şehir ortamından uzaklaşıyorum. Ben de bir süre sonra Datça’ya yerleşmeye karar verdim. Size bu çabalarınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Saygılarımı sunarım.

  2. Bizler masa başları bekleyelim oturan patatesler gibi…:)sizler gezin doya doya tadını çıkartın doğanın..!BUNLAR KISKANÇLIK ÇIĞLIKLARI…
    Ertelediğimiz güzellikler… çok imreniyorum sizlere ve o doğada doğup büyüyen çocuklara.Doğuştan şanslılar derler ya işte öyle. Mecburi istikamet bizimkisi ..iş,ev,okul,çocuklar derken ….bitmez bahaneler.Sağlık olsun ne yapalım belki bir gün.:)
    Sizin her hafta yayınladığınız güzelliklerle yetiniyoruz şimdilik.Kısa aralıklarla gittiğim datça..özledim yine….Teşekkürler Muzaffer Bey.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir