Ali Rıza arkadaşımla Bir Cennetin içinde yürümenin heyacanı içindeyiz, yaşadığımız yere 40 km ileride böyle bir doğa var. Bugün zamanımızı fotoğraf çekmeye harcıyacağız, bu arada daha önce görmediğimiz yerleri de görmüş oluyoruz. Doğa yürüyüşleri yaparken çevremizi inceleme, ayrıntıları görebilme şansımız sınırlı, uzun bir parkurda hızla yürümemiz gerekiyor.
İlk koydan sonra sulara girmeden kıyıdan gitme şansımız yok, ormana giriyoruz.
Bu kısımda günlük ağaçları var, sabah güneşinin ışığında çok hoş bir ışık çevreye yayılıyor.
Yapraklara vuran ışık şiirsel bir ortam yaratıyor.
Ormanda karşımıza çıkan dere.
Ağaçların suya düşen görüntüsünde doğa ressamın bir tablosunu daha zevkle izleme fırsatı bulduk. Suya düşen ağaçlar, bir başka zamana açılan kapı gibi.
Yanınızda sizinle aynı heyacanları paylaşan bir arkadaşınızın olması çok güzel. Ali Rıza arkadaşım durgun suda baş aşağı duran dalların büyüleyici görüntüsünü fotoğraflarken.
muzaffer bey, zevk ve ilgi ile izliyorum gönderilerinizi..sağolunuz…
Datça anlatılmaz yaşanır derler. Ne kadar doğru söylenmiş bir söz. Büyük bir zevk ve istekle yayınlarınızı izlemekteyim. Başarılarınız daim olsun.