5 Ocak – Pırıl Pırıl Bir Datça Günü

Knidos Akademi’nin arka dekoru Kocadağ’ın uçurumlu derin vadisi, orayı unutmam mümkün mü! O dik kayalardan inişimi buraya geldikçe tekrar yaşayacağım, belki de ayağımı burada zorladım.

Köpekler özgürce koşuyorlar, bir köşede iki sevgili bir mermerde buluşmuş.

Yaka köyünün görünmeyen ilginç bir yüzünü sizlere göstereceğim, toprak damlı geleneksel evlerin yanyana durduğu sokaklar. Bu evlerin bazılarında hala yaşıyanlar var, bayramda ziyaret ettiğim Durmuş amca bunlardan birisi. Bu evlerin sahiplerinin çoğu şimdi Palamutbükü taraflarında oturuyorlar. Yaka mezarlığının yan tarafından giden toprak yola sapıyoruz. Karşımıza eski bir çeşme çıkıyor, arka taraftaki bahçede iki havuz var, kaynak suyu üstteki havuza geliyor, o havuz dolduktan sonra aşağıdaki havuza akıyor, çeşmenin suyu o havuzdan geliyormuş. Tabii şimdi kaynak suyu kurumuş, bu durum birçok yerde karşımıza çıkıyor.

Havuz dolunca suyun aktığı yarık, çevremiz sarı çiçeklerle kaplı, ekşikulaklar da çiçek açmış. Biraz ileride kökü küçük bir oda genişliğinde yaşlı bir zeytin ağacı.

Çeşmenin biraz ilerisinde eski iki ev var oraya doğru giderken evlerden birinin yanında eski bir kuyu görüyoruz.

Tek dam dediğimiz eski evler, çatı kısmları çökmüş, çok eski olduklarını tahmin ediyorum. Diğer evin önünde de bir kuyu var, içinde su görülüyor. Toprak damlı evlerin mertek ve kirişleri son günlerini yaşıyorlar.

Burada bu yılın ilk badem çiçeğini gördük, genç bir ağaç. Birçok insanın bir arada yaşadığı tek odalı evler, içlerinde Rumlardan kalanlar da vardır, Ege adalarında da böyle yapılar varmış. Kırmızı toprakla örülmüş duvarlar.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9