9 Ocak perşembe günü arkadaşım Ekrem İpek ile fotoğraf çekmek için bir gezi yapmayı kararlaştırdık. Bu sayede biraz dinlenip, doğayla iç içe güzellikleri görüntülemekti amacımız. Sabah arkadaşımla buluşuncaya kadar nereye gideceğimize karar vermemiştik, sabah buluştuğumuzda o da bir yer belirtmeyince bu kez doğuya doğru gidelim dedim.
Emecik köyünü geçer geçmez ağaçların arasında bir duman gördük ve hemen durup dumanın geldiği yere gittik. Tarla temizlerken çevredeki çöpleri yakanlar yaptıklarının tehlikesini görüp ateşi su ile söndürmekteydiler, hemen hemen de sönmüştü, yoksa orman şefliğine haber verecektim.
Yarımada’nın Akdeniz tarafında ışık fotoğraf çekmek için uygun değildi, kuzeyde bir yere gitmemiz gerekiyordu ve kendimizi Çatı koyunda bulduk. Çatı Balıkaşıran koylarına gelmeden önce Ege Denizi tarafında, buradan giderken sol tarafta toprak bir yoldan giriliyor. Bu yolun girişinin karşısında da bir toprak yol var o da akdeniz tarafındaki Lindos koyuna gidiyor. Bizi her zamanki gibi av köpeği Ateş karşıladı, çoğu zaman buradan geçen yürüyüşçülere katılarak onların bir müddet peşinden gider, insan canlısı bir köpek.
Onun sevimli hareketlerini görüntülüyoruz, bazen denize girip balık peşinde koştuğu oluyor. Çatı koyu doğal bir liman, her havada korunaklı, genellikle balıkçı tekneleri burayı kullanıyor. Denizin hemen dibinde su kuyusu ve tulumbası var.
Etrafı ağaçlarla çevrili olduğu için burası fotoğraf çekmek için her zaman uygun. Mavi ve yeşilin her tonu var. Bana ilginç gelen böyle korunaklı bir yer antik dönemde de önemli bir yer olmalı ama burada herhangi bir kalıntıya rastlamadım. Çoğu koylarda liman kalıntıları var, ürünler, malzemeler o dönemlerde hep denizyoluyla taşınmışlardır.
Gittiğimizde Datçalı balıkçı Metin Kuru da oradaydı, buraya balık almak için geliyorlar. Artık Akdeniz tarafındaki denizlerden bir şey çıkmıyor. Balık almak için gelen başka kişiler de oldu. Biraz balık alıp öğlen yemeği olarak közde pişirmek aklıma geldi ama her taraf ormanlık buralarda ateş yakmak tehlikeli ve yasak.
Çok güzel görüntüler vardı, bu görüntüleri yakalamaya çalıştık.
Balıkçılarla sohbet ettik.
Merhaba Muzaffer Bey
Ateşe çok üzüldüm inşallah ciddi değildir. Kumları üzerine uzanması beni huzursuz etti. Yazarsanız sevinirim. Bende 18 sene sonra sadık dostumu kaybettim. Unutulmuyorlar.
Merhabalar Hülya hanım son aldığım haberde iyiydi.