5 Ocak – Pırıl Pırıl Bir Datça Günü

5 Ocak pazar Günü yine güzel bir bahar havası, arkadaşım Ekrem İpek ile Betçe’ye doğru yola çıktık. Kafamızda herhangi bir plan yoktu,  güzel bir Datça günü yaşamak içindi beklentiler.

sındı zeytincik mahallesinde köylüler

Sındı köyünün mahallesi Zeytincik’ten geçerken aklıma Koca Mehmet geldi, her karşılaşmamızda hocam yine geçip gittin diyor, yol kenarında sohbet eden köylülere Koca Mehmet’i sorar sormaz arabası orada şimdi buraya gelecek demeleri üzerine onlarla tanışıp sohbet ettik. Biraz sonra Koca Mehmet te geldi, adı üstünde kocaman birisi işte. Fotoğrafta kırmızılı siyahlı giysi ile . Fotoğrafta Sağdan başlayarak, arkadaşım Ekrem İpek, Tezcan Güçlü, Osman Tokuç, Koca Mehmet, Mustafa Dalgıç, Üçlü Hasan, Hüseyin Güçlü görülüyor. Üçlü Hasan beni bu isimle tanırlar böyle yaz diyor, bir elinde üç parmağı var, doğuştanmış, bu yüzden üçlü Hasan derlermiş. Geçen yıllarda Zeytincik arazilerinde badem çiçekleri ve papatyaları çekmiştim. Yine vadideki kiliseyi görmeye gitmiştim.

sındı köyünde

Bugün sakin, doğayla iç içe bir gün geçirmek istiyordum, Sındı köyü çıkışındaki yüksek tepenin yanında arabadan inerek tepeye doğru yürümeye başladık. Aslında ayağımı doktora bir kez daha göstermeden doğa yürüyüşü yapmamam lazım ama görüyorsunuz doğa beni mıknatıs gibi çekiyor. Taş duvarların, terasların arasından yukarıya doğru yürüdük. Yolumuzun önünde kesilmiş bir ardıç ağacına ait kalıntı beni üzdü. Bu kalınlıkta bir ardıç ağacını daha önce görmemiştim. Bunlara Finike ardıcı deniyor, doğa konulu çalıştaylarda öğrendiğime göre. Bu ardıçlara sık olarak daha önce Karaköy’de rastlamıştım, buralarda olduklarından haberim yoktu.

datcada-bahar-2

Yolumuzun üzerinde karşılaştığımız anemonlar içimizi bir hoş etti, oldukça iri ve canlıydılar.

datcada-bahar-3

Aşağıda yoldan gelen birisi vardı, karşı taraflarda ağaçlarla kaplı vadiler. Sındı yüksek dağların arasında hoş bir yer.

sındı köyü vadileri

Köye giden yol üzerinde  oyuklar ve mağaralar olan tepeler manzaraya değişik bir görünün kazandırıyor. Köyün geçim kaynağı tarım, zeytin ve badem ağaçları her yerde. Arıcılık ta köyün geçim kaynaklarından, balı çok tutuluyor. Sındı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi binasında köy ürünleri satılıyor. Son yıllarda badem diğer ağaçların yerini almış. Tepeye giden yol biraz sarp görünüyordu ayağımı zorlamayayım diye tırmanmaktan vazgeçtik, yola indiğimizde biraz önce yukarıdan gördüğümüz kişi tarlalara doğru gidiyordu, seslendim. Arkamızdaki tepenin adını sorduk, Asar tepesi diye cevap verince burada tarihi bir şey var mı diye sordum. Duvar kalıntıları varmış, gelin birlikte çıkalım deyince Sındılı Mustafa Ok’un peşine takılıp tepeye çıkmaya başladık. Bu yörelerde kale gibi yerlere Asar diyorlar, daha önceden Hızırşah köyünde duymuştum.

datcada-bahar-4

Mustafa beyin peşinden gidince gayet kolay bir patika yoldan tepeye doğru tırmandık. Sağ altta antik duvar kalıntıları görünüyor, o kısım sarp bir yerdeydi, bir başka zaman yanına giderim. Buradan Sındı köyü  çok güzel görünüyor, bademler çiçek açtığında nasip olursa bu tepeye tekrar çıkacağım.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9

2 yorum

  1. sizi ilgi ile izliyorum..
    datçada yazlık sahibi arkadaşlarım var…derince-kocaelinden..
    turan güler-ipraş sitesi
    resat keçeci-gonceaitesi..

    iyi gezmeler, gözlemler..

  2. Datça’nın görülmedik yeri kalmadı sayenizde Datça hakkında bilgi isteyenlere Datça Detayı tavsiye ediyorum. İlk çağla haberini ve görüntüsünü aldık sayenizde teşekürler. Balıkesirden sevgiler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir