Etraf çiçeklerle, yeşil ağaçlarla doluydu, çok güzel manzaralar vardı.
Modelimiz Ekrem arkadaşım isteğimize göre pozlar verdi, gülerek, şakalaşarak fotoğraflar çektik. Yağmur da her an gelecek gibiydi, arabaya koşmaya hazır olun dedim.
Bizim şansımıza gittiğimiz yerlerde her zaman güzel sürprizler oluyor.
Kutsal alanın her tarafı kazılarda çıkan eserlerle dolu, öyle sanıyorum buradaki eserler istenildiğinde rahatlıkla ayağa kaldırılabilinir.
Yatağan’a geldiğimizde yağmur başladı, şehir dışına çıktıktan bir müddet sonra benzin almak için durduğumuzda öyle kuvvetli bir yağmur başladı ki! Şimdiye dek böyle gök gürültüsü, şimşek çakması görmedim desem abartma olmaz. Sanki üzerimize yıldırımlar geliyor gibiydi. Benzinciden biraz ileride bir yol lokantasında durduk, çok güzel bir yerdi. Yemeğimizi yerken yağmur daha da hızlandı, yolda olsak bir kenarda durduracak cinsten. Ama bu yağmur hepimizi çok mutlu etti, göğe yükselen toprak kokusu, yağmur serinliği altında yemek yemek, yağmurun sesini dinlemek, bizi mutlu eden anlardı. Unutamayacağımız bir gün yaşadık, güzel fotoğraflarla, anılarla döndük.