Renkli, Sevgi Dolu, Güzel Bir Kasım Günü

Palamutbükü manzarasının göründüğü tepeden fotoğraflar çekerken buradaki bitki örtüsü dikkatimi çekti. Defalarca geçtiğim, durup fotoğraf çektiğim bir yer, bakmak, görmek arasındaki farktan hep söz ederiz ya ! Palamutbükü koyunun doğu tarafındaki en ucu, makilik bir alan. Makilerin içinde dikkatimi ardıç türü ağaçlar çekti, değişik bir formları, estetik görünüşleri olan bitkiler. Şimdiye dek en çok Karaköy’ün kuzey doğusunda, Ege denizine bakan kıyılarında  görmüştüm. Doğa gezilerimde tek, tük rastladığım oldu, burada da bir koloni oluşturmuşlar. Onların arasında maki şeklinde zeytin, menengiç ve harıp ağaçları vardı. Bu kısım yaz aylarında sahile çok yakın olduğu için bu ağaçların gölgesinden yararlanılan bir yer, yerlerdeki sigara izmaritlerini ve atılan pislikleri görseniz şaşarsınız. Ağaçların arasında dolaşırken facebook arkadaşım Emine Ençol Yapıcı ile karşılaştım, köpeği ile gezintiye çıkmıştı. Uzun bir zamandır sayfamı takip eden arkadaşlarımdan, yıllardır tanışan kişiler gibi oluyorsunuz, onlar sizi, siz onları hemen tanıyorsunuz. Emine hanımın Yaka’da da evi varmış, orada çay içmek için sözleştik, badem çiçeklerinin açtığı zamanlar, Yakaköy manzarası çok güzel olur.

Makilik bir alan da olsa bu yeşillikler korunmalı diye düşünüyorum, iki yıl önce çocuklarımla bu ağaçların gölgesine sığınıp, denize girmiştik, doğal bir şemşiye gibi. Karşı tarafta birileri bir zeytini sökmüş, kayalar görünüyordu, özel arazi mi bilmiyorum. Maalesef  ülkemizde turizmden ekmeğini çıkaran kişilerin bulundukları yerlerin zenginliklerini, etkinliklerini desteklerken, korurken göremiyoruz, bunun çeşitli nedenleri olabilir.

Gün batımındaki manzaraları beklerken birden Kurubük tepelerinden ay görünüverdi, tam dolunay şeklinde değildi ama diğer zamanlara göre büyüktü, daha hava kararmamışken güzel bir sürpriz oldu. Bundan bir gün sonra ay dolunay şeklindeydi ve onu fotoğraflamak için Knidos’a gitmiştim, gelecek sayfalarımda o konuyu işleyeceğim, 13 – 14 kasım akşamı ilginç bir zaman yaşadım.

Yavaş yavaş gün batımının etkisi doğada kendini göstermeye başladı, sarı ve turuncu renkler  gökyüzünde, denizde belirdi.

Akşam güneşinin aydınlattığı tepelerde geçen bir uçağın uzun bir bulut gibi dağılan izi, hoş bir görüntü ortaya çıkarmıştı.

Bu arada Emine hanım sahil boyunca yürüyüşüne devam ediyordu, köpeği önde bu eşssiz doğanın güzelliğini içine çeker gibiydi. Gerence taaflarında balık tutanlar, piknik yapanlar vardı.

Gökyüzünde birçok renk, çizgi, leke bir aradaydı, tatlı bir bal rengi gökyüzünü sararken.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6