Knidia Çiftliği ve Değirmenbükü

Bu kısımda mutfak ve oturma yerleri var, kitabınızı alıp su ve kuş sesleri arasında okuyabileceğiniz bir yer. Herşey doğaya uyumlu.

Sedat arkadaşım değirmen taşını ittirerek nasıl çalıştığını sana göstereyim dedi. Burada pekmez yapımında kullanılacak harıplar eziliyor. Zeytinyağı, Harıp Pekmezi, sabun, kabuklu badem, şarap çiftliğin ürünleri arasında. Şarap çiftliğe gelen konuklara ikram edilecek kadar üretiliyor.

Büyük kentlerdeki tempolu yaşamın verdiği stresten uzaklaşmak, sade, basit bir yaşamı tatmak isteyenler için düşünülmüş bir şey. Bir ara Ali Somer’le konuştuğumda çiftliğin yolunu düzeltmeyi düşünüyormusun diye sormuştum. Hayır deyince önce şaşırmıştım, doğayı seven o yolu gerekirse yürüyerek de gelir demişti.

Çiftlikte üç öğün yemek veriliyor, yemekler konaklama ücretine dahil ve  odun ateşinde pişiyor, herşey köy ürünü, odun fırınında ekmekleri Nuran hanım yapar. Burada elektrik ve şebeke suyu yok, çok gerekli yerlerde kullanılan bir miktar elektrik güneş enerjisi panelleriyle üretiliyor,kaynaktan gelen suyu kullanıyorlar. Çocukluğumda bağ evinde kaldığım çok olmuştur, gaz lambalarının ışığında ne sohbetler olurdu. Teknoloji ile kaybettiğimiz, unuttuğumuz birçok şeyi böyle yerlerde bir zaman için de olsa tekrar hatırlarız, doğanın nefesini hissederiz.

Sedat arkadaşımla çiftliğin yukarılarına doğru yürüdük. Buradaki gibi 4 adet çardak var, çardaklarda da konaklanılıyor. Çifliğe girdiğimizden bu yana yanımızdan ayrılmayan yavru kedi birden dikkat kesildi. Ne oluyor derken cibindiriğin içinde çırpınan kuşu gördük. Aralık yerden girmiş, kedi de hemen atıldı.

Ben kediye göz kulak olurken Sedat arkadaşım bayağı dikkatli bir şekilde kuşun dışarıya çıkmasını sağladı. Dışarıya çıkar çıkmaz yakındaki bir dala konarak dinlendi, artık mecali kalmamıştı.

Yüzlerce yıl öncesine gider gibi oluyoruz, dereyi geçen asma köprü de ayrı bir güzel. yamaçlardan keklik sesleri yankılanıyor, umarım zarar vermezler çok güzel bir koro.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7