Yazıköy’de Bir Akşamüstü

Karşıdaki eski yapıdan geçip bahçelerin arasındaki patika yoldan ana ceddeye doğru yürüyeceğiz. Önümüzden giden bayan badem toplamaktan geliyor besbelli, omuzunda sırığı, kolunda kovası.

Yanından geçtiğim eski yapının fotoğrafını çekiyorum. Girişte mutfak gibi kullanılan dar kısımda kaplar bırakıldığı gibi kalmış. Biraz ileride ekmek fırını var. Köyde yapılar çoğunlukla birbirine bitişik.

 

Dar bir sokağa çıkıyoruz, karşıda birileri var.

Elimdeki fotoğraf makinasını gören Kamuran Işıldak gazetecimisiniz, size göstermek istediğim birşey var diyor. Merakla arkasından gidince yetiştirdiği ikiz kavunu gösteriyor, tesadüfü olan birşey. Birbirine bağlı iki kavun.

Sokağa serdikleri çolgu üzerinde badem kıran bayanlara buradan geçmek serbest mi, diye seslendim, serbest denilince peki  fotoğraf çekmek serbest mi diye sordum, ona da serbest denince yanlarına gidip sohbet ettik. İçlerinde daha önce gördüğüm kişiler de vardı. Kırdıkları badem Nurlu bademdi. Fiyatı en yüksek ve aranılan badem, ama son yıllarda özellikle Nurlu badem ağaçlarında görülen hastalık bu ağaçları tehdit ediyor, köylüye yol gösteren, bu hastalık üzerine çalışan pek yok gibi görünüyor, geçen sene katıldığım toplantıda bunu görmüştüm.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8

Bir yorum

  1. İşte benim memleketim köyümü ve sevdiklerimi ne kadar güzel kaleme almışsınız ben İzmir’de yaşıyorum ama 3 günü geçen bütün tatillerde oradayım her zaman söylüyorum Datçalı olmak bir ayrıcalıktır sayenizde şuan kendimi köyümde gibi hissettim kaleminize ve yüreğinize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir