GÖZLERİNE DEMİRLERİM
gün gelir
insan kendi içinde yaşar karanlığı
ayrılığa kurmamıştık biz bu düşleri
ben seni bir başıma sevmeyi göze almışım
almışım dünyayı karşıma
seni seyre dalmışım
gün gelir
zaman geri saymaya başlar
herkes kendi yüreğinin avlusunda ölür
kuş uçtuğu yuvaya sığmıyor şimdi
dudaklarımda yarım kalmış bir öpüşmenin sıcaklığını arama
salıncaklardan düşürdüğün o çocuk ben değilim
ne çabuk da yaşlandı gençliğim
gün gelir
kendi gölgesine tutunurmuş insan
insanım
bizi neyle aklayacak zaman
omurgası çatlamış bir tekneyim
sayfaları yırtılır seyir defterimin
rüzgar tutmuyor yelkenlerim
gözlerini açık bırak
olur ya
gözlerine demirlerim
İSA İNAN
AY DAĞILIR TENİMİZDE
” onlar yalanlarıyla,
yılanlarıyla…
biz sevdamızla sevişirdik……..”
Hasreti isa
ay, dağılır tenimizde, kuşlar büyürken
gece, yatıya kalır bizde
biz sustuk anam
gerisini sen söyle
biz de bir zamanlar
zam/ansızlığın içinden, zamanı çalmıştık düşlerde
gülüşlerden, uygun adım geçerken kışlalar
ayaklarımızda unutuldu zincirler / küflü prangalar
ellerimiz askıda kaldı
kulaklarımızda çınlar durur marşlar
biz de gençtik bir zamanlar
ne köprüler kaldı devirmediğimiz
ne de
ayak basmadığımız dağlar
hala o analar
genç yaşta ölen yavrularına ağlar
ayıpların üstünü, aşkla örttük bir zamanlar
ağlasın şimdi, gözlerimde büyüyen çığlık
ağlasın, ay vaktini kuşatmış akşamlar
ağlasın ağlatanlar
kurşuna dizilsin namlular
yürek durdu semaha
biz de gençtik bir zaman
geçtik sıratın sırtından
bize ne çabuk kıydılar / kıydılar ana
gecede ölüm emrimiz verildi
bir sabah denize merhaba derken soğukta
sırtımızdan vurulduk / vurulduk ana
sol yanıma düştü şapka
harman yerinde kaldı hasadımız
ölülerimize, kefen diye giydirildi sevdamız…
İSA İNAN