DİLİMİN KESTİĞİ USTURA
sadece karanlıkları çoğaltır gözlerin
bırak
başı düşsün kucağına gecenin
gün karanlığın içinden geçiyor
görmüyor musun
bir mum ışığının
beşinci yaş gününü kutluyordu çocuk
annesinin gözlerinden döküldü yanaklarına
birkaç damla beyaz tomurcuk
baktım
koca bir çınar gibi ayakta duruyordu baba
gözlerinde saklanıyordu sonsuzluk
ay yıkılmadan yıldızların yüzüne
tütün yanığı saçların
katranını akıtırdı dudaklarıma
kağıtların üstünde
eski bir gün gibi duruyordu yalnızlığın
ben artık senden uzak bir şehirde
en suskun vaktinde düşlerin
geceyi kurşunluyorum
gelincikler korkup sarılıyor rengine
gözlerinin ötesine düştüm
kapıldım acıların seline
duvarlara gölgen vurmuş
söyle bana
dilimin kestiği ustura
hangi yüreğin çatısı akmaz ki yağmurlarda
İsa İnan
ORTALIK MALI
kendi kozasında öldürür kendini zaman
ben
hayatımdan caymışım
senden vazgeçmek
zor olmayacak
aydan da aydınlıktı yüzün
bir bulut deydi
kirlendi ışığın
artık taşıyamıyorum seni
üzgünüm
seni evvel zamana yolcu ettim ben
çünkü cehennemi dudaklarında taşıyorsun
beni her öptüğünde
bir kez daha
öldürüyorsun
bil ki
hayat
her dilde aynı yazılır
ama herkes farklı okur
ve
elveda dediğin kıyılara
dönüp bakılmaz bir daha
sana
son
sözüm
beyni orospu olan
ne anlar aşktan
İSA İNAN