Değirmenderesi Su Değirmenleri

3 Ekim 2011 tarihinde arkadaşım Sedat Kaya ile birlikte Değirmenderesi’nde yürüdük. Kocadağ’ın eteklerinden başlayarak Karaköy’e kadar giden dere üzerinde bir çok tarihi su değirmeni var , vadiye bu ismi veren de bu özelliği.

diakoğlu değirmeni

Bir kaç sene önce bu değirmenlerin fotoğrafını çekmiştim , o zaman Karaköy arazilerinden başlamıştık yürüyüşe. Karaköy tarafındaki ilk değirmenin adı Diakoğlu imiş. Rumlar tarafından yapılmış. Değirmenden geriye çok az şey kalmıştı.

Bu kez gezimize Hızırşah köyü arazilerinden , Puslular mevkiindeki ilk değirmenden başladık. Arabamızı Datça’dan gelip Betçe yönüne giden ana yol üzerinde o yöredeki lokantanın önüne park ettik.


Su Değirmenlerinin ihtiyaç duyduğu su Kocadağ’dan aşağı inen yağmur ve kaynak suları ile sağlanıyormuş.

İlk değirmen Fevzi Yılmaz’a ait Fevzi efendi değirmeni diye biliniyor , çift oluklu , dolayısıyle iki değirmen taşını aynı anda döndürebiliyor.Geçen geldiğim zamana göre değirmeni saran çalı ve dikenli bitkiler çoğalmış. Aşağıya inmek zor oluyor.

Gözlemlerini , bilgilerini aktarıyor , benim dikkatimden kaçan şeyleri görebiliyor. Onun da bu gezilerden zevk alması işimi kolaylaştırıyor.

Fevzi Efendi değirmeninin yukarıdan görünüşü , çalı ve diğer bitkilerden aşağıdan yapı kalıntıları arasında dolaşmak mümkün değil.Tabii bu zamanlarda yılanlar da oldukça tehlikeli bir durum yaratıyor.

Bu yapıların değirmen kısmında , ocak, dolaplar gibi bölümler bulunuyor. Bazılarında değirmencinin yaşadığı ek bir bina da bulunuyor, bu değirmende olduğu gibi. Dışarıda oldukça yıpranmış vaziyette bir fırın kalıntısı da vardı.

Değirmen deresi dağların arasından Karaköy arazilerine doğru gidiyor. Vadideki arazilerin bir kısmı Hızırşah diğer bir kısmı da Karaköy köylerine ait.


Dik oluk denilen içi huni şeklindeki yüksek kısım ne kadar yüksek olursa çark o denli kuvvetli dönermiş.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir