Fatma hanımların oturduğu ev de eski Datça evi, toprak damlı bir yapıymış, onarımla bugünkü haline gelmiş. Yan taraftaki bahçede eski bir yapı kalıntısı vardı, ben onların sanmıştım yabancı birisi satın almış. Bugün Betçe yöresinde birçok yer burası gibi yabancılara satılmış vziyette. Mesudiyeliler şimdiden azınlıkta kalmışlar.
Kalkmamıza yakın minübüsle evin oğlu Mehmet Turgut geldi, eşi ve çocuklarıyla arabadan indiler, tabii bahçede iki yabancı, birinde fotoğraf makinesi, bunlar da kim demişlerdir hemen. Ama gayet misafirperver davrandılar, tanıştık. Mehmet arkadaş arıcılıkla uğraşıyormuş, eşi Fatma Turgut, çocuklar Mert ve Büşra anne ve baba Datça Detay arşivinde yerlerini aldılar. Fatma Turgut büyük ihtimalle öğrencim oldu, biraz konuşunca beni hatırladı ama Matematik öğretmeni olan eşimi Adı ve soyadıyla hemen söyledi, Matematik öğretmenleri unutulmuyor ne de olsa ama Nurver Özgen gibi matematik öğretneleri hiç unutulmuyor. Fatma hanım bir ara arkadaki mağarayı gördünüz mü dedi, Hüseyin bey de tepedeki mağarayı bize tarif etti. Hesapta yoktu ama mağara kelimesini duyar duymaz gideriz dedim, ve hemen yola çıktık.
Mağaranın olduğu yere Yalımdibi diyorlarmış, Hüseyin bey mağara benim üzerime kayıtlı dedi, hayvan damı olarak kullanılmış, manzarası da çok güzelmiş. Yolumuzun üzerinde taşlarla örülmüş keçi ahılına rastlıyoruz. Dağdan yuvarlanmış büyük kayaların yanından geçiyoruz, bir tanesinin yanından geçerken iyi sığınak olur diye aklımdan geçirdim.
Mağaraya doğru giden patika bir yol var, tabii günümüzde fazla kullanılmadığı için bazı yerleri makiler kaplamış. Çobanlar ve zeytini olanların kullandığı bir yol, şimdi anlaşıldığı kadar yaban hayvanları da kullanıyor, yol üzerinde domuz pistliği vardı. Tepeye kadar teraslar var, teraslara zeytin ağacı dikilmiş. Biz kayalık kısımdan dağın dibine geldik, buradan mağaraya gitmek kolay oldu.
Hüseyin Turgut hayvan ağılı olarak kullanılan mağaranın biraz ilerisinde küçük mağaralar var demişti, önce onları görelim dedik, onlar biraz daha yukarıda.
Mağaralara çıkmak biraz riskli, Ekrem arkadaşım çıkamadıysa, o iş yaş demektir, ben hiç denemedim, arkadaşım ilk mağaraya kadar çıktı, ikincisine çıkmasını istemedim. Tutacağı kaya çok çürüktü asılır asılmaz kopacak cinsten.
Hocam çok çok teşekkürler, Datça sizinle ve Ekrem hocamla bir başka güzel
Muzaffer bey yaptığınız rehberlik ve aktardığınız bilgilerle Datçayı daha çok sevdik. Emeğinize sağlık, teşekkür ederiz…
Muzaffer Bey; yapmış olduğunuz rehberlik ve bilgileri Datça Detay’a sanatçı gözüyle aktarımınız için teşekkürler. Ayrıca, Knidos Akademiye ziyaretimiz sırasında değerli hocam Umur Türker’le karşılaşmak benim için büyük bir sürpriz oldu…. Ekrem Bey’e de çok teşekkürler…Emeklerinize sağlık…
Bu güzel yorumlar için çok teşekkürler arkadaşlar, biz de sizlerle güzel bir gün yaşadık…
Hocam siteniz sayesinde memeketimiz sanki yanımızda. O resimlerinizde gezdiğiniz sokaklar, o evler… İşte onlar benim çocukluğumu gecirdiğim evler sokaklar. Agustos böceği kovaladığım Kekik kokuları için de dolaştığım, sokaklarından kekik balı kokularının yayıldığı sokaklar. işte oralar benim çocukluğum. Kekiğim, Balım, Çamım…