Mağaralar sayfamda gezdiğim yerlerde rastladığım mağaralarla ilgili bilgi veriyorum. Genellikle deniz manzaralı oluyorlar. Yıllarca hayvan ağılı olarak kullanılmışlar.
Mağaralardan sonra gideceğimiz yer Kargıcak, dağlık arazilerden yolumuza devam ettik. Bu bölgede kefen denen bitkiler daha canlanmamıştı, sararmış haldeydiler, toprak ta çok kuruydu. Acaba buralara ocakta yağan yağmurlar bizim oralara yağdığı gibi yağmamışmıydı.
Sarı, yeşil, mavi renkler bir arada hoş armoniler oluşturuyordu. Bir ara çiğdemlere de rastladık.
Kargıcak
Geçmiş yıllarda Kargıcak’a gelmiştim, o zaman Mağrin’den yürümeye başlamıştık. taş duvarlarla oluşturulmuş teraslar aşağılara kadar iniyor. Aşağıdaki koya dik olduğu için inmeye üşenmiştik. Koya dere yatağından iniliyor, o gün de inmedik.
Karşıda kayanın dibinde küçük, tek gözlü eski bir taş yapı var. Hemen yanında su kaynağı, geçen geldiğimizde su vardı, şimdi var mı diye merak ederek yanına gittik. Yosunlarla kaplı kayadan damla damla sızan bir su vardı.
Suların kalkerli kayalarda oluşturduğu şekiller. Bünyamin arkadaş buradan su takviyesi yaptı.
Yürüyüş için ayağınıza sağlık Muzaffer Hocam ve Ekrem arkadaşım. Çekimler ve güzel gezi öyküsü için elinize, kaleminize sağlık.
Efe’nin Ahmet derlerdi dedeme, bu taşev Dedemin kardeşim Korkmaz ile ikimize yadigarı idi.
OHH hayat size güzel. korkmaz kiralarda uğraşsın dursun tabi.
Merhaba arkadaşlar!!
Ben almanyadan devamlı Muzaffer hocanın
Trip, yürüyüşlerini takip ediyorum!
Ben maalesef Datça li değilim ama, o kadarda hastasıyım, anlatmama gerek yok, herşey meydanda!
Bir şey sormak istiyorum ben!
Gittiğiniz koy, madan Adası ne tarafa düşüyor?
Google maps’te bir türlü bulamadım!
Bana lütfen iza edermiş iz!
Şimdiden çok sağolun!
Aslında yürüyüş yazımda belli oluyor, Akdeniz tarafında Palamutbükü’nü denizden geçtikten sonra bir kaç koy var, Kargıcak’tan sonra. Biz ters taraftan gittik.