Ne zaman gelsem piknik yapan birileri oluyor, bu kez de gençler vardı. Kartpostallardaki gibi görüntüler.
Dikenli çalıların sarı renkleri kompozisyona ayrı bir güzellik katıyor.
Gerence’den biraz ileride Akçabük’te arabadan inerek birkaç fotoğraf çekelim diyoruz. kapıdan çıkar çıkmaz köpeklerin sevgi gösterisi ile karşılaşıyoruz, tabii ilk inen Ekrem arkadaşım olunca bu karşılama en çok onun için yapılıyor. İndiğimde aynı köpek hemen ayaklarıyla göğsüme dokunuyor ama uzun sürmüyor.
Akçabük te yazın turistlerin ve Datçalıların sıkça ziyaret ettiği yerlerden, çam ağaçlarının gölgesinde güzel bir gün geçiriyorsunuz. Bu yerler kışın bize ait, yazın buralara pek uğramam.
Akçabükten sonra gelen koy Kurubük te bugün çok güzel görünüyordu. Burada çıkınımızdaki yiyecekleri çıkarıp güzel bir ziyafet çektik kendimize.
Ovabükü’ne yaklaşırken yol kenarında gördüğümüz oğlaklar çok sevimliydi. İnsanlardan kaçmıyorlardı, hatta iki tanesi yanımıza gelerek bizi incelemeye başladı.
Çok kilometrelerce uzakta olsam bile, Datça Yarımadasındayım. Kırlarda geziyor, Sındı köyünde Ömer abi ile tekrar çay içiyorum, oğlakları seviyorum, samimi, sakin, dost Yarımadalılarla selamlaşıyorum..Günay pansiyon,Filiz hanımı sayenizde saygı ve sevgiyle tekrar hatırlıyorum. Nisan 18 de tekrar Betçe bölgesine gezmeye, kafa dinlemeye dostlarım ile geleceğim. Sağol Muzaffer abi ,ellerine ,ayaklarına sağlık…Samsun’dan selam ve sevgiler.
Çetin arkadaş ne güzel özetlemişsin güzel Datçamızı, selamlar..