27 Mart Betçe Gezisi

Çeşmeköy’den Palamutbükü’ne giderken yol kenarında papatyalarla kaplı badem tarlalarında durarak fotoğraflar çektik. Çok güzel görüntülerdi, insanı heyacanlandıran, mutluluk veren.

Tarlalar boydan boya beyaz, sarı renklere bürünmüştü.

Palamutbükü’nde limanın yanındaki Borada otele uğradım, Akın Pilavcı’nın bu güzel yerinde bahçede değişik sardunyalardan olduğunu biliyordum, birkaç çeşidinden dal alayım diye uğradım. Evin hanımı Sevim hanım sardunya dallarından koparıp nasıl ekeceğim bilgisi ni de verdi. Bahçedeki karaduttan tatma şansını da bulmuş olduk.

Akın ağbi bahçede asmalar için yaptırdığı demir çardakları boyuyordu, onu isyan ettirdiğim an fotoğrafını çekiverdim. Bahçede kendi çıkan ayçiçeği, yeşillerin, değişik renkte sardunyaların arasında çok güzel görünüyordu.

Palamutbükü denizi ve sahilleri her zamanki gibi çok güzeldi. Güneyden esen rtüzgarla dalgalar kıyıya geliyordu. Palamutbükü denizinin kendine özgü bir rengi var.

Sazdan yapılma şemşiyelerin ilginç görüntüsünü çekerken bu sevimli kedinin rahatını kaçırmış oldum.

Kıyı yolundan Ovabükü’ne giderken Gerence’de durduk, fotoğraf çektik. Burası her zaman güzel fotoğraflar verir ama bugün çok daha güzeldi. Mavi ve yeşillerin arasında kızıl kayalar, pırıl pırıl bir deniz. Buraya akvaryum diyenler oluyor, çoğu yabancılar veya bu ismi turizm açısından ilginç bulan Datçalılar tarafından bu isim kullanılıyor. Ona bakarsanız Datça’nın her sahili bir akvaryum, buranın yöredeki ismi bu ben bu isimleri kullanmayı tercih ediyorum.

Hoş bir sesle Kıyıya vuran dalgalar, suların kumsalda oluşturduğu dantel biçiminde görüntüler, herşey çok güzeldi. Kuş sesleri bu güzel görüntülerin fon müziği gibiydi.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7