Mersincik’ten Körmen’e Trekking

mersincik-karakoy-40

Rüzgar ağaçların dallarını yatırıyordu, Merdivenli’den yukarılara giden vadi, buradan Sındı köyüne kadar gidiliyor, bu yolu aşmak için mutlaka yöreden yolu çok iyi bilen bir rehber gerekiyor. Bazen onlar da bu yolu aşamıyor, yol kapanmış oluyor.

mersincik-karakoy-41

 

mersincik-karakoy-42

Arkadaşlar Merdivenli sahilinde, buranın adı kayalara oyulmuş antik merdivenlerden geliyor.

mersincik-karakoy-43

Çok heyacan verici bir yer, vahşi yaşam bölgesi.

mersincik-karakoy-44

Burada en büyük sorun bu merdivenli kısma çıkabilmek, yukarıya çıkmak kolay değil. İki sene önce denizden geldiğimde yalnız başıma buraya çıkmıştım, inemeyince yıkılmış  bir ağaç gövdesini taşıyarak buraya indirdim ve öyle indim. Bu gelişimizde o ağaç gövdesi yok. Ahmet Temizel ve arkadaşlarımız yanlarında getirdikleri tahta ve çivilerle merdiveni geçilecek hale getirirlerken ben de bir ağaç gövdesi bulup geldim, daha güvenli olması için onu da çakarak merdiveni sağlamlaştırdık.

mersincik-karakoy-45

Bu antik merdivenin sahile inen kısmı nasıldı kimbilir, taşlarla yapılmış bir yermiydi, yoksa böyle bir ağaç merdiven mi vardı? Deniz zemini alıp götürmüş , taş duvarlardan bir iz yok.

mersincik-karakoy-46

Evet Karia yolu derken buraya sağlam bir ahşap merdiven gerekiyor, maalesef bir çok parkurda bu gibi eksikler var. Biz bugün buraya tedarikli gelmesek geriye dönmemiz gerekecekti, yanımızda testere, keser, çivi ve tahtalar getirdik, yoksa buradan geçmek mümkün değil.

mersincik-karakoy-47

Yukarıda Ahmet arkadaşımız arkadaşları yukarı çekerken diğer arkadaşlar da aşağıdan yardım ettiler, tek tek hepimiz güvenli bir şekilde yukarıya çıktık. Allah korusun buradan düşmek çok tehlikeli. Aşağı kısım derin ve kayalar var. Fotoğrafta halamın kızı Mediha arkadaşlarımın yardımıyla bu engeli aşarken.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

7 yorum

  1. pes diyorum,muaffer bey bu calışmanıza pes diyorum harika bir calışma ve bilgilendirmetüm bu emeklerinize tşk ediyorum ve hala kızınızada gecmiş olsun dileklerimi iletiyorum.saygı ve sevgilerimle.

  2. Elinize dilinize sağlık hocam.Ne güzel bir gezi yazısı olmuş.Fotoğraflarda öyle, kareler birleştirilince parkurun güçlüğü kolayca anlaşılıyor.Ama bir o kadarda heyecan verici.Kaç kişi doğa yürüyüşünde 20-30 metre uzağından kaçan dağ keçişini görme şansına sahip olur?Tüm sıkıntılara değer bu.Yardımlarımın lafı bile olmaz.Ahmet beyin birkaç k.m dar patikadaki yardımı,müge,semra hanımların çabaları çok önemliydi.Herkeze herşey için çok teşekkürler.Umarım bir başka rotada yine birlikte yürürüz.Doğa sadece sıkıntılarımızı bıraktığımız yer olsun.

  3. Merhaba Muzaffer Bey; gezi yazınız ve resimler için teşekkür ederim. Gezinin önden giden 4 kişisinden biriyim. Traktörcü arkadaştan öğrendiklerinizi yazmadan önce keşke birde bize sorsaydınız. Biz traktörün yanına geldiğimizde traktör bekliyordu. neden beklediğini sorduğumuzda mazotum yok beni buradan ancak geriye götürür; o nedenle sizleri buradan bekliyorum dedi. Bizde burada beklemesinin bir anlamı olmadığını köye dönüp mazot almasının daha mantıklı olacağını çünkü sizlerin daha 5-6 km lik yolunuz olduğunu kendisine söyledik. fakat o bizi dinlemedi ve beklemeye devam etti. Bizde traktör ile değil yürüyerek köye devam ettik; köyün yakınlarında ormanın aracına bindik ve o araç ile köye gittik. Bütün bu konuşmalar Datça’dan Alper isimli arkadaşın yanında oldu. En azından ona sorabilirdiniz. Yine de her şey için çok teşekkürler…

    1. Merhabalar Burhan arkadaş, ben bu yazdıklarımı traktörcü ile konuşarak yazmadım, traktörcü bitişik komşumuz, o gün Ahmet beyin çağırdığı traktör gelmeyince komşumuzdan yardım istedim, mazotum fazla yok diyerek eşimden bir miktar para da almış ama Yelimlik dediğimiz yeri tam bilmediği için fazla mazot almadan oraya geliyor, sonra da yolda kalırım diye korkmuş . Bize telefon etti yarı yolda bekliyorum diye biz de zorunlu olarak ona doğru yürüdük, belirttiği yere yaklaşırken Ahmet Temizel’e telefon ederek 4 kişi yolda kalmış limana götürmemi istiyorlar deyince Ahmet arkadaşım yanımızda, tamam onları limana götür dedi. Biz de yürümeye devam ettik, şimdi siz olsanız ne sanırsınız. Sonra orman arabasının Mediha’yı almaya geldiğinde önde oturan arkadaş karanlıkta yolumuza çıkarak sizlere yardıma geldim falan diyerek bize öyle şeyler anlattı ki hakikaten çok üzülmüştüm. Sonra traktörcü o gün telefonda eşime birilerini limana götürdüm falan diyor, biraz önce sizin bu yazınız üzerine aradım o arkadaşları almak için hareket ettiğimde göremedim dedi, yoldaki bizim arkadaşlardan birisini alıp gitmiş, ki o arkadaşı da ben yolu tamamladı diye biliyordum. Durum böyle kusura bakmayın, bir takım karışıklıklar, yanlış anlamalar olmuş. Alper arkadaşa sorsaydınız demişsiniz, onun orada bu konuşmalara şahit olduğunu bile bilmiyorduk.

  4. Güzergahı çok güzel ifadelerle tanıtmışsınız.Çok görmek istemiştim.Gelemediğim için üzüldüm ama resimler ve anlatımınız tesellim oldu. Mediha Hanım’a da üzüldüm. geçmiş olsun.Selamlar..

  5. Sayın Muzaffer Özgen,

    Bu yılki tatilimizin 5 gününü Datça da geçirdik. Hayranlığımızı kelimeler ile anlatmak mümkün değil. Ama bugün tesadüfen sitenizle karşılaşınca resmen çok etkilendim. Çok emek vermişsiniz, çok yorulmuşsunuz. Ama, Datça için değer…
    Başkan ile görüşüp bir röportaj yapmıştım. İzmir’e dönünce gazetem Yenigün’de tam sayfa bir Datça işledim. Tarihi 19.Eylül.2013 sayfa 4, birinci sayfadan anonslu.
    Gazeten belediyede olacak Osman’dan isteyebilirsiniz.
    Size sevgilerimi yolluyor ve her yer için nice Muzafferler diliyorum…

    Gürol Tulunay
    Yenigün Gazetesi
    Yerelgün Dergisi
    Genel Koordinatörü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir