Birkaç sene önce burada işleyen bir tesis vardı, iki yıldır çalışmıyor.
Bayanlar sahil boyu yürüyüş yaparken, arkadaşlar tarafından mangal hazırlandı.
Yemeğimizi yedikten sonra kamp ateşinin etrafında sohbetler oldu, güneş gidince hava sıcaklığı çok düşüyor. Güzel bir geceydi, çadırımız sahile yakın olduğu için dalgaların sahile geliş gidiş seslerini hep duyduk. Uyku tulumum oldukça iyi, yatağımda gibi sıcak uyudum, dağların zirvesinde kamp kurduğumuzda da sınavı geçmişti. Bazı arkadaşlar gece üşüdüklerini söyledi, bu açıdan uyku tulumunun özelliği önemli.
Sabah kahvatımızı yaptık, kısa bir zaman sonra Alim Baba teknesi geldi, arkadaşlar malzemelerin yüklenmesine yardım ederken Domuzçukuru’nun köpeği Dırdır botun ipini yakalamış bırakmıyordu, bu ıssız koyda bugün çok neşeliydi, koşturup durdu.
Malzemelerimizi tekneye bıraktıktan sonra Kızılbük’e doğru yürüyüşümüze başladık. Doğada yürürken arka arkaya sıralanmış yürüyüşçüler güzel bir görüntü oluşturuyor. Ekrem arkadaşım önde yürüyüşçüler tek sıra patika yolda dizildiler. Biz genelde bu gibi arazilerde birbirimize çok yakın yürümeyiz, birimiz öndeyken diğeri arka taraflara geçer, yürüyüşün her anını kontrol ederiz, çoğu zaman bunu hissettirmeyiz.
Kıyı boyunca giden patika yola dizildik, maviler, yeşiller, hava da çok güzel, rüzgar yok, fotoğraf çekmek için güzel bir ışık var.
merhabalar,
öncelikle bu kadar detaylı bilgi için çok teşekkürler,
biz 4 kişi kısmetse bu cuma 3 gece 4 gün eski datça-domuzçukuru-palamutbükü-knidos-dönüş olarak
yürüyeceğiz.
bilgiler bizim için çok önemliydi, teşekkür etmek istedim.