Can Yücel evinin önünde fotoğraf çektirenler hep olur, karşıdan gülümseyerek Şule arkadaşımız geliyor, köpeğini gezdirmekten. Tabii obkejtifimden kurtulmanın mümkün olmadığını bilerek bir gelişi var, yüz hatlarına yansıyor.
Eski Datça sokaklarında gezenler eksilmiyor, bu sokakların ruhu herkesi etkiliyor, başka bir diyarda, içinizden geldiğince rahat olabileceğiniz bir mekandasınız.
Yağmurun izi çiçeklerin yapraklarındaki su damlacıklarında görülüyor. Yüreğime de yağ hey yağmur diyorum, sürükleyip götür, ne varsa fazlalık, ne varsa acı veren, umutsuzluk veren, al götür. Toprak koksun, çiçekler başlarını uzatsın yeniden.
İçten, huzur dolu görüntüleri fotoğraflayarak ayrılıyorum Eski Datça sokaklarından. Sevgidir yaşamı sürekli kılan, onu yüreğimizde hissettiğimiz sürece mutlu oluruz, mutluluk saçarız.
Kısa film Festivaline katılan arkadaşlar ve izleyiciler Doğa Pansiyondaki Film Etkinliğinde. Buraya geldiğimde hava kararmak üzereydi.
Güzel bir ortam vardı, arada bir yağmur damlalarını hissettik.
Gece üç fil gösterimi olacak diye biliyordum, ilk gösterim Güler Yücel ile ilgili bir belgeseldi. Güler Yücel’in Eski Datça’ya gelişi, beklentileri, buradaki yaşamı kendi ağzından anlatılıyordu, hoş bir çalışma olmuş. Yağmur atıştırmaya başlayınca oradan ayrıldım, erken gitmemde gündüz yaptığımız yürüyüşün etkisi de vardı. Ve yağmur hiç dinmedi, fırtınayla, zaman zaman oldukça kuvvetli olarak yağmaya devam ediyor.
Harikasınız.
İşte bu harika haber, yine sabırsızlıkla yürüyüşlerinizi takip edeceğim .
Şanssızlıklar sizden uzak olsun saygılar…:)