Bu yürüyüşümüz yine keşif amaçlı daha önce yürümediğimiz bir doğada oldu, Aşlama yoluna saptıktan kısa bir zaman sonra ormana saparak kayalıkları takip ettik. Biraz yükseğe çıktıktan sonra arkamıza dönüp baktığımızda ormanlarla kaplı bir vadi karşımızdaydı, ağaçların arasından yer yer geldiğimiz yol görünüyordu.
Bu çevrede ilginç desenli kayalar birçok yerde var, kayalık kısımları geçtikten sonra sık bir bitki örtüsünün içine girdik. Harıp, zeytin, sakızlık ve sandal ağaçlarından oluşan makilik bir alan.
Yaban hayvanlarının kullandığı patika yollardan yürüdük, yürürken birkaç kez ben ve arkadaşım kayma tehlikesi geçirdik, yerleri kaplamış olan kuru yapraklar inanılmaz şekilde kaygandı. Doğuya doğru giderken manzaramızda Yarık dağın dik kayaları vardı.
Köpek balığının burnu gibi havaya kalkmış bir şekilde Yarıkdağ’ın zirvesi ve Kızılin oyuğu görülüyor.
Bu kısımlarda kayaları takip ederek yürüdük, böyle yürümek daha kolay oluyor. Kayaların dibindeki bir metrelik patika yolun etrafı sık sandal ağaçlarıyla kaplıydı. Yazın geçirdiğim operasyon yüzünden bir müddet daha dikkat etmem gerekiyor, ani bir kayma, ani bir hareket herşeye yeniden başlamak olabilirdi.
Yürüdükçe sık makilik alanları geçmemiz gerekti, arkadaşımla ben bu konuda bayağı uzmanlaştık, bazıları için eziyet olabilecek bu yerler bizim için normal güzergahlar. Vücudunla sık bitkilerin içinden süzülüp gidiyorsun, tabii arada boynunuza, kolunuza yapışıveren dikenli sarmaşiklar bu işin cilvesi. Vücudumuz bu dikenlere alıştı, yürüyüş sonrası kollarımız çiziklerle doluydu, eskiden olsa acısını duyardım, özellikle yürüyüşten sonra, şimdi hissetmiyorum.
Harikasınız.
İşte bu harika haber, yine sabırsızlıkla yürüyüşlerinizi takip edeceğim .
Şanssızlıklar sizden uzak olsun saygılar…:)