İlk Yürüyüş, İlk Yağmur

eylul-dogada-20

Doğadaki en uygun yerleri seçerek yolumuza devam ettik, nereye çıkacağımızı, neyle karşılaşacağımızı bilemiyorduk, doğada olmak ağaçlara, kayalara dokunmak bizi mutlu ediyordu. Doğayla mücadele etmek değil, onunla uyumlu olmak, ona uymak önemli. Aşağıdaki vadiye inmemiz gerekiyordu, buradaki tek geçitten dik bir kayalığı geçerek indik.

eylul-dogada-21

Hedef olarak karşıdaki kayalığı belirledik, oraya şimdiye dek çıkmamıştık, vadiye inip tekrar tırmanmamız gerekecek.. Geçtiğimiz sık sandal ormanı görülüyor, yerler kuru yapraklarla kaplı.

eylul-dogada-22

Ve aşağıdaki dere yatağına indik, burada kısa bir su molası verdik, havadaki serinlik devam ediyordu. Moladan sonra hedefimizdeki tepeye doğru tırmanışa geçtik.

eylul-dogada-23

Tepeye yaklaştığımızda buraya tırmanmanın hiç de kolay olmadığını gördüm, dik kayalıktı, bugün belki buralara bile gelmemem gerekiyordu, daha fazla zorlamanın gereksiz olduğunu düşünerek, aşağıdaki vadiye doğru inişe geçtik. Arkadaşım çıktığı kayanın üzerinden manzara çok güzel diye seslendi.

eylul-dogada-24

Hızırşah, Karaköy kıyıları ve  ormanlarla kaplı vadiler manzaramızın içindeydi.

eylul-dogada-25

Karşı taraflarda 49 yıllığına kiralanmış büyük araziler görülüyordu, badem ekmek için kiralanıyor sanırım ama hiç yeşillik görünmüyor. Dağlar, tepeler tıraşlanmış, bu toprağı yağmurlarda ne tutar. Şöyle bir baktığınızda doğanın toprağını korumak için nasıl da sık bir bitki örtüsüyle kaplı olduğunu görürsünüz. Buradan bakınca vadiye inip ormanlık alanda yürürüm diyorsunuz, ama öyle olmadığını inince anladık. İnişte de dikenli, çalımsı bitkilerin arasından yürümemiz gerekti. Yamaçtaki sandal ormanında kuru yaprakların üzerinde biraz dinlendik.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

2 yorum

  1. İşte bu harika haber, yine sabırsızlıkla yürüyüşlerinizi takip edeceğim .
    Şanssızlıklar sizden uzak olsun saygılar…:)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir