Eylül’de Bir Betçe Günlüğü

eylul-betce-10

Knidos Akademi’nin heykel atölyesine geldiğimizde ortalık toz dumandı, Nevzat Atalay yapacağı heykel üzerinde çalışıyordu. Çalışmasına kısa brir ara vererek kendisini ve çalışmasını tanıttı. ” Tema Knidos’un Sır’ı ve Ana Tanrıçalar olunca ben de idoldan türetilmiş bir form üzerinde çalışıyorum. ” dedi. Nevzat bey Kocaeli Üniversitesi Öğretim Görevlisi aynı zamanda Heykel Bölüm başkanı, gözlük ve ağızlıkla çalışıyordu fotoğrafı çekerken çıkartmak aklıma gelmemiş, böyle bir fotoğraf oldu.

Nevzat bey, geçen yıl Knidos’a giderken buraya uğramış, sanatçı arkadaşlarından da burası ile ilgili duyumlar almış, ” UKKSA Başkanı Nevzat Metin’den davet mektubu  gelince kabül edip geldik, buranın yaşaması için sanatımızla bir katkımız olursa mutlu olacağız, 16 sına kadar buradayız. ” dedi.  Daha sonra Ana Tanrıça İdolünden yola çıkarak  oluşturduğu maket çalışmasının yanına gittik, çalışması ile ilgili bilgiler verdi.

eylul-betce-11

Arkadaşlarla konuşurken zamanın nasıl geçtiği anlamamışım, iki saate yakın orada kalmışız, Seramik Sanatçısı Ümit Can Gören arkadaşımız tuvali üzerinde çalışıyordu. Daha sonra Akademi’nin lokantasında Zeyno arkadaşın yaptığı yemeklerle karnımızı doyurduk, çayımızı içtik. Knidos Akademi’yi gezerken İzmir’den Datça’yı gezmeye gelen Çağdaş Can ve Aslı Can arkadaşlala tanıştık. Çağdaş arkadaş İzmir’de  Kıyı Ege isminde aylık bir gazete çıkarıyormuş. Akademi’den ayrılırken onlar da arabalarıyla hareket ediyorlardı, Knidos’a gittiklerini öğrenince bizimle gezmek isterseniz peşimize takılın dedim, biz de oraya gidiyorduk.

eylul-betce-12

Knidos’ta bu yılın kazıları bitmişti, kazıları yapan ekibin başkanı Doç.Dr. Ertekin M.Doksaltı  ve öğrencilerinin tertipli, düzenli çalışmaları hemen dikkati çekiyordu.

eylul-betce-13

Bu yılki kazılar restorasyonu yapılan Küçük Tiyatro’nun yanlarında yoğunlaşmış görüldüğü kadar, tiyatro duvarları ortaya çıkmış,  kuzey kısımda tonozlu iki bölüm bu kazılarda meydana çıkarılan yerlerden. Oldukça düzgün bir biçimde  büyük taş bloklarla örülü bu mimari kısımlar dikkat çekici. Kimbilir daha Knidos’ta bunlar gibi ne yerler şu anda toprak altında gün yüzüne çıkacağı günü bekliyor. Tahminime göre Hellenistik döneme aitler. İlk kısımda yan yana sıralanmış depolama amaçlı kullanılmış küpler ( pitos ) vardı.

eylul-betce-14

Bitişiğindeki diğer kısımda bir nemlilik vardı, bugün buraya gelmemde internette gördüğüm bir haberin de etkisi oldu. Bu kısımdan bahsediyorlardı Knidos’a su getiren su yolu gibi bir haberdi . 25 metrelik bir su yolu çıkarılmış, yapıların önleri telle kapatılmıştı, bu kısmı göremedik, haberde fotoğrafı vardı. Burada anıtsal bir çeşme olduğu düşünülüyor, mimari ustalık dikkat çekici. Toprak altında kaldığı için çok bakımlı görünüyordu.

eylul-betce-15

Tonozlu kısımların biraz ilerisinde bu  yılki kazılarda ortaya çıkarılan güney – kuzey yönündeki merdivenli cadde vardı. Daha önceki yıllarda bu caddenin en yukarıdaki küçük bir bölümü görülüyordu. Teraslar üzerine kurulmuş olan Knidos’ta bunun gibi yatay caddeleri kesen merdivenli caddeler vardı.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

3 yorum

  1. Elinize, ayağınıza, yüreğinize sağlık…

    ”datcadetay” ı iki yıldır, hemen her gün okuyor, özenle takip ediyorum. Hasretini çektiğim topraklarımın güncel görüntüleri eşliğinde neşrettiğiniz yazılarınız, biraz olsun özlem giderip yaşama sevincimi tazelemem için bana güç veriyorlar; size ne çok müteşekkirim bilemezsiniz.
    Ancak bu defa tam da yüreğimden yakaladınız beni; ”Anadolu Mozaiği” hakkında ki düşüncelerinizle can evimden vurdunuz sanki; artık sessiz kalamadım…
    Muhterem hocam; sağ olun, var olun; elleriniz dert, ayaklarınız yorgunluk ne bilmesin ve gönlünüz her daim böyle yüce olsun, sağlıcakla kalın…

  2. Yürekten geçen ama yalan dünyanın yalan vazifeleri gereğince bir türlü görüp, tadına varamadığımız yerlere ait bu sunumlarınızı ilgi ve özlem ile takip ediyorum. Ömrünüze sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir