Eski Datça sakinlerinin büyük bir kısmı büyük kentlerden buraya gelmiş, doğayı, sakinliği seven kişiler. Eski yapıları restore ederek veya bu dokuya uyumlu yapılar yaparak bu sokakları korudular. Bahçelerine özen gösteren bu kişiler sayesinde çiçeklerle kaplı dar, taş yollarda zevkle yürüyoruz. İlk yıllar Dadya-Der olarak birçok çalışmalar yapıldı, son yıllarda artık onlar da bu yaşananlara, ranta yapacak bir şey bulamadılar.
Eski Datça’yı gezerken ülkemizin her tarafından kişilere burada rastlarsınız, aralarında arkadaşlarınız da olabilir. Konuştuğum herkes memnun, bizler Eski Datça’nın ilk hallerini bildiğimiz için zaman zaman eleştiririz ama gelenler çok beğeniyorlar.
Eski Datça Çarşı Caddesi burayı gezenlerin yoğunlaştığı yerlerden, solda sabahın erken saatlerinde çekilen fotoğraf sizi aldatmasın yaz aylarında sağda görüldüğü gibi hep kalabalık. Burada da hediyelik eşya, giysi ve sanat eserlerinin sergilendiği mekanlar var, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Eski Datça geceleri de güzel
Çarşı sokağın geçmişteki bir hali, kışın turizm sezonu başlamadan önce çekmişim sanırım, sokaklar boş. Bu yörenin taş işçiliği Rumlara dayanıyor, yetişen Türk ustaların çoğu da bu geleneğe bağlı kalmış. Taşın kullanım şekli, örgü biçimleri , sonradan restore edilmiş denilen bir çok yapıda sırıtabiliyor. Bu sokakta sol taraftaki yapıları burada Mimar Ahmet diye tanınan Ahmet Ege Gürkan yıllar önce Datça’ya ilk geldiğinde almış bazı işlerini de kendi yaparak, onarıp bu hale getirmiş.
Ahmet beyin eski yapıları galeri, atölye, hediyelik eşya dükkanı şeklinde kullanılıyor. Mavi baykuş bunlardan biri, genç bir arkadaşımız kendi baskı çalışmalarını sergiliyor. Burada, bu yolun Eski Datça’nın en özel yolu olduğunu hatırlatayım, esnaf olarak iş yapan arkadaşların birazcık da olsa buna dikkat etmeleri gerekir diye düşünüyorum, sergileme şekli, buraya konulan eşyalar bu yolun dokusunu ve tarihsel özelliğini bozmayacak şekilde olmalı.
Tam bir Datça tutkunusunuz belli:) yazıların hepsini okuyacağım elinize sağlık
Teşekkürler