Bitki uzmanı arkadaşımın belirttiğine göre bu bitkinin adı duman ağacı imiş, tropikal iklimleri seviyor, Kocadağ’ın arkadındaki arazilerde, Karaköy – Mersincik arasında, Hızırşah arazilerinde çiğin çok düştüğü nemli yerlerde sıkça rastlamıştım. Hemen yanında genç Datça Hurması ağaçları görülüyor.
Şimdiye dek ilk kez gördüm, sarıca yuvası maalesef net çekemedim, çekmek isterken de saldırıya uğradık. Yuva bir yaban hayvanı tarafından saldırıya uğramıştı, acısını bizden çıkardılar. Yuva hemen derenin kenarında piren bitkisinin arasındaydı. Bu alanlar Datça yaban hayatının aktif olduğu bölgeler, porsuk, karakulak ve hatta zaman zaman ayıların kullandığı yerler. Tabii bu kurak yıllarda su kaynağının olması da buradaki yaban hayatı trafiğini hızlandırıyordur. Çok erken saatlerde ve geç vakitlerde su başları önemlidir, dikkatli olmak gerekir.
Mersin bitkisi de dere boyunca rastlanılan bitkilerden. Datça hurmaları suyu seven bitkiler, birçoğu derenin hemen kenarında yer alıyorlar ve dalları ile zamanla geçit vermez şekilde dereyi kapatıyorlar. Çok nadir olarak yamaçlarda gçrülüyor, o kısımlar da küçük derelerin olduğu kısımlar.
Akçakesme (akçakesmik ) denen bitkilere dere boyunca rastlanıyor, kasım ayında meyvaları ile görülüyor.
Ekim, kasım aylarındaki yürüyüşlerimde taşlık, kayalık kısımlarda rastlanılan çiğdemleri görüntüledim.
Güz çiğdemi
pazar günleri ypılacak gezilerinizde yabancı kabul eder ve bir iki gün önceden gün saat ve toplantı yeri bildirebilirseniz memnun olurum.muğla merkezden geleceğim..sağolun…