Ovabükü’nde her zaman rastladığımız çoban arkadaşa rastladık, keçilerini otlatıyordu. İçlerinde yavrular da az değildi ama dedim ya o gün hiç fotoğraf çekesim gelmedi. Hatta bu havada hayvanlarını otlatan çobana bakıp ” Zor iş bu ” diye içimden geçirdim. O gün en iyi yer evimiz dedik ve bir daha duraksamadan evlerimize ulaştık. Eve geldiğimizde yağmur havası vardı, bu havanın yumuşamasına neden oldu. Betçe’ye kadar gidipte bu kadar az fotoğraf çektiğim hiç olmamıştı.
22 ocak günü güneş kendini gösterdi, arkadaşımla Datça’da buluşarak güneş gören bir cafede oturduk, burada rastladığımız arkadaşlarla sohbet etme fırsatı bulduk. Bir müddet sonra arkadaşlardan izin isteyerek Ilıca gölete doğru yürüdük. Gölette ördeklere ekmek atan arkadaşla tanıştık, ekmeğe koşup gelen ördeklerin fotoğrafını çektik. Hava rüzgarın da etkisiyle soğuktu.
Durgun bir su yüzeyine güzellik katan ördekler, karınları toktu herhalde atılan ekmek parçalarına daha çok balıklar koştu.
Bir kuğu edasıyla yüzen bir ördek etrafımızdan uzun bir süre ayrılmadı.
Marinaya doğru yürüdük, topan adamız, azganlı plajımız gözümün önüne geldi. O güzelim plaj nasıl doldurulmuştu, yıllarca arasından geçtiğim Topan ada nasıl yerle bir edilmişti ve şimdi ortada dikili duran betonlarla uzun bir zamandır marina inşaatı öylece duruyordu. Upuzun bir sahil nasıl da yapılarla dolmuş. Yıllar önce Clup Datça Tatil köyü ve birkaç yapı vardı buralarda. Rüzgar çok sert olmasa da soğuk havanın etkisiyle yüzümüzde şaklayan bir kamçı gibiydi o gün.
Bu satırları yazdığım 24 ocak gün batımında manzara, gece Datça’yı eksi derecelerde bir hava bekliyor. Çok soğuktu, hava tahminlerinden gördüğüm kadarıyla bu soğuk hava birkaç gün daha sürecek, daha sonra nasıl olur bilemiyorum. Erken açan badem çiçekleri çiftçiye zarar vermiştir hep, belki bu yıl zamanında açarlar ve mahsul iyi olur. Fotoğrafı çekmeden beş dakika önce gökyüzü kızıl bulutlarla kaplıydı, ben fotoğraf çekeceğim alana geldiğimde koyulaştılar. Dediğim gibi artık Datça manzarası çekmek zor, her yer yapılarla doldu, doğayla bütünleşen, doğaya zenginlik katan bir mimari değil gördüklerim.
Kuzey doğu tarafımızda Emecik dağı, poyraz buradan eser. Şu an bizi donduran, uğultularını duyduğumuz rüzgar Karayel, Datça’da kuzeyden ( Kuzey-batı ) en çok o eser. Bu soğuklar da yaşanacak ve çiçeklerle kaplı, ılık Datça günlerinde dağlarda yürüyeceğiz. Beklentimiz yağmurlu günler, ılık havaları ve bereketi getiren.
Bir kaç haftadır her gün siteye girip bakıyordum.Yeni bir sayfa yok .Sebebini merak etmiştim .
Meğer soğuklarmış. O kadar olsun.Bizi Datça’sız bırakmayın.
Ne güzel anlatmışsınız,keyifle okudum.Sağolun.
Açıkcası hayal kırıklığına uğradım. Güzel yazı olmuş. Taş bina olan evin tadilatını yazın bitiremedim 15 tatilde bitiririm dedim. 15 tatilde bu soğuk havayı hesaplamamıştım. 2019 16 0cak- 6 şubat arası da çok soğuk muydu ?
Kış günleri hiç belli olmaz bazen ocak’ta baharı yaşarız, genellikle yağmur olur.
Valla helâl olsun sana, en çok gidip görmek istediğim yeri herşeyiyle en ince detayına kadar anlatmışsın.
Kaz dağları merakımızdan emekli olduğum 3 yıl boyunca Edremit te yaşadım.Buradan neresi daha iyi olur dediğimde Datça fikri beynimde oluştu kış buralarda yanan kömür kazanları ile havayı çok kirli yapıyor.Termal var diye geldik ama daha çok kömür yanıyor.Datça İskele mahallesinde bir dublex buldum deniz manzaralı 130 metre kare 740 bin istiyor sahibi normal 3 katlı bir apartmanın çatı katını piyespi yapmış.Fiyat abartılımı ? bilgi verebilirmisiniz…
Bu konuda bir bilgim yok emlakçılardan öğrenebilirsiniz.