Ocak ayının son haftasına girerken soğuk bir pazar günü bu satırları yazıyorum. Oldukça soğuk bir hava var, bahçemde donan sulara bakarak gece hava sıcaklığının sfırın altına düştüğünü söyliyebiliyorum. Datça’da kış nasıl olur diyenlere ılık ve yağmurlu demişizdir çoğu kez, buna uygun da fotoğraflar paylaştım. Bu zamanlarda Datça’da kışın ılıman geçtiği bölgelerde çektiğimiz badem çiçeği fotoğraflarını paylaşırdık, bu yıl daha çekemedim. Aralık ayının sonuna kadar Datça’da bir bahar havası hüküm sürdü, kış gelmeyecek mi dediğimiz anlar oldu. Al sana kış dercesine ocak ayının ilk günlerinden itibaren o meşhur soğuklar Yarımada da kendini gösterdi. Ülkemizin birçok yerinde kar yağarken biz badem çiçeklerinin fotoğraflarını paylaşarak işte bizim buralarda kar böyle olur derdik.
Datça’da soğuktan bu denli yakınmamın değişik sebepleri var; böyle bir Yarımada’da yaşıyorsanız güneyli, kuzeyli fırtınalara, sert rüzgarlara alışmanız gerekiyor. Datça’ya ilk geldiğimizde bunun sıkıntısını çok yaşadık, özellikle bugünkü gibi kuzeyden esen sert rüzgarlara alışmamız kolay olmadı. Tabii bu rüzgarlar kış zamanı estiğinde soğuğun etkisi daha kuvvetli oluyor, kapıdan, pencereden giren rüzgarları hissediyorsunuz, evin içinde ağustos böceği gibi vızıldayan bir ses, çatılardan çıkan sesler. Dışarıya adım atıığınızda yüzünüze kırbaç gibi vuran soğuk bir rüzgar, bizim gibi evi bu rüzgarlara açık, biraz yüksekte oturanlar demek istediğimi daha iyi anlarlar. Bu yakınmamda maalesef kendini yetiştiremiyen mimarlarımızın da payı var, bugün hava soğuk ama güneş te var, odamız bu güneşi görüyor olsaydı yaktığımız yakıt yarı yarıya azalırdı. Ama bizim ev güneşe kapalı, kendimiz inşa ettirdiğimiz halde böyle. Yazlık olarak düşünülmüş, kışın güneşin nimetlerinden yararlanamıyoruz. O günlerde bir evimiz olsun da nasıl olursa olsun diyorduk, anneden, babadan görmediğimiz bir şeydi. Ama öyle değilmiş, bu gibi yerlerde kışın da yaşayacaksanız bunu iyi düşünmek gerekiyor.
Şükür bu soğuk günlerde yanan bir sobamız var, odunu, kömürü olmayan, damı akan, zor şartlar altında yaşayan bizim göremediğimiz çokça insan vardır. Doğada yaşayan canlılar için de bu kış şartları zor. Allah hepsinin yardımcısı olsun, böyle bir komşunuza, tanıdığınıza yardımcı olmak, zor zamanlarına yetişmenin mutluluğu hiç birşeyde yoktur.
Yeni yıla oldukça soğuk bir havada girdik, Datça’da olduğum halde Cumhuriyet meydanındaki kutlamalara gidesim gelmedi. O günden bu güne, güneyli ve kuzeyli fırtınaların yaşandığı günlerden geçerek geldik. Havaların soğuk olmasında yağmursuz geçen bir kışın etkisi büyük, yağmur havayı yumuşatıyor. Dışarıya çıktığım birkaç gün, yağmurun havayı yumuşattığı günlerdi. Fotoğraf 16 ocak tarihinde lodoslu havanın etkili olduğu bir günde çekildi. Kuvvetli bir rüzgar vardı ve soğuk esiyordu.
Fırtınalar ancak yağmurla birlikte durur, birden denizin sakinleştiğini görürsünüz, biraz önce esen o sert dalgalardan eser kalmamıştır. Ağladıktan sonra boşalan, rahatlayan bir insan gibi. Ocak ayına girdiğimizden bu yana zaman zaman yağmurlar yağdı ama birkaçı dışında beklediğimiz o toprağı doyurucu yağmurlar değildi. 14 ocak arabamla Marmaris yönünden Datça’ya gelirken yol üzerinde bu mevsimlerde akan bir çağlayan vardır, o hala kuru bir şekilde duruyordu.
Yağmurlu, bulutlu havalarda renkler değişiyor, her zaman fotoğrafını çektiğiniz bir yeri ilk görüyormuşsunuz gibi oluyor. Datça merkezinde fotoğraf çekebileceğim yerler çok azaldı, Çevre yolundan Ilıca gölet manzarası bu nadir yerlerden, şimdilik burada manzarayı bozan birşey yok ama buralara da büyük yapılar yapılmaya başlandı bir zaman sonra bu manzaranın da fotoğrafını çekemeyebilirim.
Denizi, su sporlarını seven arkadaşlar kış aylarında da denizden kopamadılar. Aralık ayı boyunca onları denizde yüzerken sıkça gördüm. Datça’yı birlikte gezdiğim arkadaşım Ekrem İpek te bunlardan birisi. 17 Ocak tarihinde, dev dalgaların Gebekum sahillerine vurduğu anlarda o dalgalarla dalgasını geçiyor, sulara kendisini bırakarak yüzüyordu. Sosyal paylaşım sayfasında paylaştığı fotoğraflarda bu görüntüleri görünce içim gitmişti, orada olup fotoğraf çekmek isterdim. Ertesi gün Ekrem arkadaşım yine bu sahilde denize girerek fotoğraflar paylaşınca soluğu onun yanında aldım ve Aktur’a kadar süren bir gezi yaptık.
18 ocak günü sabahı yağmurlu, kapalı bir havada uyandık, ama biraz sonra güneş çıkınca bulutların arasından süzülen ışıkta güzel fotoğraflar çekeceğimizi düşündüm. Günlerdir kapalı bir mekanda oksijene hasret kalmıştım, arkadaşımın paylaştığı fotoğrafları da görünce hemen hazırlandım ve arkadaşımla buluştuk. Bu havada nerede fotoğraf çekebiliriz diye sorduk kendimize. Batı tarafından gelen soğuk bir havayı da hissettiğimiz bir gündü, Emecik Adaburnu sahiline geldik. Çok güzel bir ışık vardı, bir gün önceki büyük dalgalalı denizin yerini daha sakin bir deniz almıştı. Gökyüzü bulutlarla kaplıydı, bulutların arasından süzülen ışık huzmeleri hoş görüntüler yaratıyordu. İnce kumlara vuran sular çekilirken sahilde dantel benzeri görüntüler oluştuğu anlardı. Böyle bir doğada olduğumuz için tekrar kendimizi şanslı ve mutlu hissetiğimiz anlar.
Ters ışıktaki görüntüler de inanılmaz güzeldi, kendimizi o güzelliklerin etkisine kaptırıp fotoğraflar çektik.
Bir kaç haftadır her gün siteye girip bakıyordum.Yeni bir sayfa yok .Sebebini merak etmiştim .
Meğer soğuklarmış. O kadar olsun.Bizi Datça’sız bırakmayın.
Ne güzel anlatmışsınız,keyifle okudum.Sağolun.
Açıkcası hayal kırıklığına uğradım. Güzel yazı olmuş. Taş bina olan evin tadilatını yazın bitiremedim 15 tatilde bitiririm dedim. 15 tatilde bu soğuk havayı hesaplamamıştım. 2019 16 0cak- 6 şubat arası da çok soğuk muydu ?
Kış günleri hiç belli olmaz bazen ocak’ta baharı yaşarız, genellikle yağmur olur.
Valla helâl olsun sana, en çok gidip görmek istediğim yeri herşeyiyle en ince detayına kadar anlatmışsın.
Kaz dağları merakımızdan emekli olduğum 3 yıl boyunca Edremit te yaşadım.Buradan neresi daha iyi olur dediğimde Datça fikri beynimde oluştu kış buralarda yanan kömür kazanları ile havayı çok kirli yapıyor.Termal var diye geldik ama daha çok kömür yanıyor.Datça İskele mahallesinde bir dublex buldum deniz manzaralı 130 metre kare 740 bin istiyor sahibi normal 3 katlı bir apartmanın çatı katını piyespi yapmış.Fiyat abartılımı ? bilgi verebilirmisiniz…
Bu konuda bir bilgim yok emlakçılardan öğrenebilirsiniz.