Knidos limanları görünüyor, o tarafarda ışık fotoğraf çekmek açısından pek iyi değildi o yüzden buradan geriye döndük.
Bulutların arasından süzülen ışıkla karalar açık koyu tonlarda, estetik açıdan güzel görüntüler.
Arkamızda uzanan dağların üzerlerinde bir avcı kuşun kalın, ürkütücü sesi duyuluyor, kuzgun olabilir. Bu mevsimlerde buralarda kartalları görmüştüm geçen yıllarda, genellikle yılan kartalları oluyor. Çift uçuyorlar, eskiden bizim evimizin üzerinde de uçarlardı, şimdi besin alanları gittikçe daralıyor, tüfekle vurmalar da oluyor, her geçen gün biraz daha azaldılar.
Dönerken Yaka’da durarak Kumyer ovasını görüntüledik, bademler çiçek açtığında bu ova beyazlara bürünürdü, bu yıl bu görüntüyü göremedik, artık her yer yemyeşil. Yeşilin her tonu var.
Ortadaki dağların sağ tarafında da Çeşmeköy düzlükleri var, iki ova da Palamutbükü’ne doğru uzuyor. Yaka’da bir evin önünde çiçek açmış yabani armut ağacı çok güzel görünüyordu. Çiçekler, yeşillikler, koyu bulutlar arasında uzayıp giden manzaralar, hepsi bir tablodan çıkmış gibi.
Yaka’nın yukarı teraslarındaki yoldayız, buralarda inşaatlar artık hiç bitmiyor, eski yapıların yerinde büyük taş evler dikkati çekiyor. Her yıl buraya gelir fotoğraflar çekerim , bir ara yanlış bir yola mı girdim diye düşündüm. Bu gibi yerlere sade, çok büyük ebatlarda olmayan taş yapılar yakışıyor, bu şekilde olanları da görüyoruz ve ne güzel diyoruz.