Baharı gözlerde ve yüreklerde yaşamak…

cicek-bahari-5

Ve Yazıköy’e girişte çiçek açmış bir badem ağacıyla karşılanıyoruz.

cicek-bahari-6

Yazı’da arabamızı parkedip kahveye doğru yürürken bizi Ümit arkadaşımız karşıladı, ilk kahvede selamlaşıp yerimizi aldık. Tam oturmuştuk ki Necati Karakaş ağabeyimiz geldi, onun güleryüzüyle karşılaştığımızda  içimizi bir mutluluk sardı. Tam sohbete başlamıştık ki çok sevdiğim arkadaşlarımız Datça’dan buralara gezmeye gelmişler. Yüreklerde bahar diye başlık attım ya, yüreklerde bahar böyle bir şey, sizi gönülden, içten seven insanlarla yan yana gelmek, gözlerde karşılıklı o sevgi alışverişini görebilmek. Güneşin, çiçeklerin verdiği mutluluğu onlarla da yaşabilmek. Doğa yürüyüşü yaptığım arkadaşlardan Ali Rıza Öztekin, Ayşegül Göçen, Abdullah Morkavuk, Zehra Morkavuk, Türkan Akyel arkadaşlarımla burada karşılaşmak, sohbet etmek günün güzel sürprizlerindendi.

cicek-bahari-7

Çaylarımız geldi, Abdullah bey Bisküviyi çaya banmayı severmiş, bisküvilerle geldi. Solda Necati Karakaş, Ümit Bakış görülüyor, bizim zenginliklerimiz bunlar, içten bir bakış, yürekten gelen bir gülüş.

cicek-bahari-8

Böyle sıcak bir ortamda bir arada olmaktan mutluyduk, arkadaşlarımız Yazıköy’de gezip, sayfalarımda sözünü ettiğim küçük lokantada yemek yiyeceklermiş.Akşam da Betçe Sanat Merkezinin müzik korosunun çalışmalarını izlemekti niyetleri.  Yazıköy’de kadınlar sosyal yaşamın içinde, lokanta ve kahvelerde onları çalışırken görüyorsunuz. Çok canlı bir yer, kadın, erkek herkes hareket halinde, bugün hava güzel yaşlılar için de gezme, dolaşma fırsatı. Biraz ileride Mustafa Gülşen köylülere tasarladığı bir yapı ile ilgili bilgi veriyordu, oturdum biraz izledim ama çekmem gereken fotoğraflar vardı çok fazla izleyemedim. Piramit şeklinde, 6 m yüksekliğinde villa tipi, doğaya, tarım alanlarına zarar vermeyecek diye arkadaş anlatıyordu. Foseptik sorunu olmayacakmış vs.

cicek-bahari-9

Sohbete dalmışken güleryüzlü dört bayan arkadaş geldi, güneşte sandalyelerine oturup, çaylarını içtiler. dört İstanbullu bayan, Engin, İlknur, Belgin, Aylin arkadaşlar. Datça’nın bu zamanını seviyorlarmış, sakin ve baharın yaşandığı günler. Sağ altta evinin bahçesinde çalışırken görüp selamlaştığım Egemen arkadaş, geçenlerdeki bir gezimde Knidos yolunda tanışmıştım. Güzel karşılaşmalar bunlar.

cicek-bahari-10

Kahvede yeterince zaman geçrimiştik, Ümit arkadaşla gezintiye çıktık, bir konteynırdan yapılma evde yaşıyormuş, oraya gideceğiz. Kahvenin biraz ilerisinde eskiden okul binası olan şimdi muhtarlığın ve Betçe Sanat Merkezinin çalışamalarını yaptığı binaya gittik. Ümit arkadaş çalışmaları ile ilgili bilgi verirken kütüphane’yi gösterdi, yakında olsak okuyacak çok kitap vardı. Kendi imkanlarıyla bu zengin kütüphaneyi oluşturmuşlar, bizim de elimizde birçok kitap ve dergi var veririz diye düşündüm. Burada bir bilgisayar odası yapmayı düşünüyorlar, bir kampanya başlatarak eski ama kullanılabilen bilgisayarları toplamaya çalışacaklar.

Binadan çıktığımızda çocuk arabasında sefa süren ufaklık, fotoğraf çekeceğim zaman arabanın tentesini indiriveriyordu, ama sonunda, Maşallah diyeyim o sevimli, güzel yüzünün fotoğrafını çekebildim.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

Bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir