Eski taş eve yaklaşırken çıplak dallar bana gençliğimi hatırlattı. Resim yapmak için çıktığımda kışları hep böyle ağaçlar vardı çevremizde. Datça’da kışı, baharı hep birbirine karıştırdık, hangisi kış hangisi bahar.
Eski evin sahibiyle konuşmak isterdim, arkadaşımın söylediğine göre komşusu Hüsniye teyzenin çocukluğu bu evde geçmiş. Burayı terkedip daha aşağılara gitmenin de bir açıklaması olmalı. Her tarafı gören çok güzel bir manzarası var, burayı Datça dışından birileri gelip almış.
Datça’nın tek dam denilen evlerinden, birçok kişi bu odada yaşanmış. Tabii iklimin de etkisiyle çoğu zaman dışarıda geçiyor. Yağ kandilleriyle aydınlanılan zamanlar, ocağın başında yer kapmak önemli olmalı. Toprak damlı, çatıyı taşıyan kalın kirişlerin arası kargı dallarıyla kaplı, onun üzerine zakkum, safran denilen deniz yosunları serilip kumla örtülüyor. Bu kargılar çok uzun zaman bu toprağı taşımışlar, ilginç bir durum. Ortada ağaçların bel vermemesi için kalın bir kirişi taşıyan ağaç direk var
Duvarlar toprak harçla örülüp, dışı ve içi kireç harcı ile sıvanmış. Taşlar çevreden toplandığı gibi işlenmeden kullanılmış.
Toprak damın bir kısmı çökmüş durumda, üzerinde toprağı sıkıştırmak için kullanılan mermer silindir hala duruyor. Yan tarafta büyük bir ihtimalle hayvan damı olarak kullanılan ekleme kısımlar var.
Kızlan Köyünden Gebekum’da Otel Flow Datça sahilindeki kum zambaklarının yanına geldik. Kum zambakları en çok burada bulunuyor, tohumlarını çevreye saçtıkları zamanlar. Bu bitkiler Eylül ayıyla birlikte çiçek açmaya başlıyorlar, Yarımada’da ve ülkemizde nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya. Onları bekliyen en büyük tehlike sahillere yapılan turistik tesisler, bu bitkiler sahillerdeki kumsallarda bulunuyorlar. Şimdiye dek birçok kez sayfalarımda işledim.
Doğa insanı şaşırtıyor, tohumlar öyle hafif ki, her tarafa dağılmışlar, rüzgarla veya deniz vasıtasıyla diğer sahillere kadar gidiyorlardır. Gebekum fosil kumullarının olduğu bu bölge tam onlar için. Biraz ilerideki Gebekum koruma alanında bu bitkilerin olmaması ilgimi çekti, buradaki tohumlardan oraya birkaç tane dikip denemek istiyordum.