Sazak\’ta eski yazılı çeşme, suyu boruyla başka bir yere verilmiş sanırım.
Bekir Usta oğlu Mehmet\’le görüşmek üzere Akın Pilavcı ile buraya gelmiştik, evde yoktu. Kapıda bizi karşılayan köpek bu kez peşimize takılıp arabamıza kadar bize eşlik etti. O gelişimizde çektiğim fotoğraflara göre biraz zayıflamış, verdiğimiz şeyleri de yemedi.
Kapıda üst üste konmuş taşlar eskiden toprak damları sıkıştırmakta kullanılan silindirler, şimdi kapı dekoru olmuşlar.
Sağda alttaki çeşme baharda geldiğimizde akıyordu, şimdi kurumuş, biraz ileride bir çeşme daha vardı onun da suyu akmıyordu.
Sedat arkadaşım yolun kenarında, yamaçta, cılız bir badem ağacı gösterdi, meyvaları küçüktü. Buna kile bademi derler dedi, lezzetli olurmuş. Eskiden badem kile ile ölçülürmüş, küçük bademler kile de daha fazla olduklarından büyükleri rahbet görmezmiş.
Sazak mahallesinde eski taş evler.
Yolun kenarındaki yamaçta çok güzel sarı renkli çiçekler, Sedat arkadaşımın dikkatini çekti, yabani mi yoksa evlere dikilenlerden mi anlayamadım. O güzelliklerine rahmen fotoğraflarını istediğim gibi çekememişim.