Bu bir sayfa tutan öyküyü yazabilmek için iki yıl bekledim, bir başarı öyküsü. Geldiği insanlara, yöresine faydalı olmanın mutluluğu, gururu bu öykümüzde var.
4-11-2010 tarihinde Yazı köyüne gitmiştim, amacım Knidos\’a gelip giderken oldukça ilgimi çeken bu köyle ilgili bir sayfa yapmaktı. Bir zaman birlikte çalıştığım emekli öğretmen arkadaşım Kadir Balcı\’yı evinde ziyaret ederek bana yardımcı olmasını istemiştim. O da sağolsun o gün beni zamana yolculuk yapmış gibi bir duyguya kapıldığım Yazı köyü sokaklarında gezdirip, yöredeki insanlarla tanıştırmıştı. O Gün ilk olarak yolumuz üzerindeki büyük bir yapıya geldik ve işte sana Yazı Köyü Kalkınma Kooperatifinin binası, burayı fotoğrafla lazım olacak diyerek kendisinin bu kooperatifin başkanı olduğunu belirtti. Tabii ben şaşkınlıkla onu dinledim, Yazı köyde bir kooperatif olduğunu ve başkanının da Kadir arkadaşım olduğunu ilk kez duymuş oldum.
İçerisi pislik içinde, makinalar sökülüp bir kenarıya atılmış, çok kötü durumda bir yapıydı. Kadir hocam buraya iki yıl içinde yeni , modern bir yağhane yaptıracağım dedi ama yüzüne karşı belirtmesem de benim pek aklıma yatmamıştı.
31-08-2011 tarihinde Kadir hocamın yanına uğradığımda beni yine yağhane ( Mengen ) binasının yanına götürdü, duvarların bir kısmı yıkılmış, yükseltilerek çatı yapımına başlanılmıştı, bir yandan da duvarlar sıvalanıyordu. Kadir arkadaşım yapının her tarafını tek tek gezdirdi, heyacanla neler yapacağını, nereye ne koyacağını anlatıyordu. Bu imkansızlıklar içinde bu kadarını bile yapmasını beklemiyordum.
5-8-2012 tarihinde tekrar Yazı Köyü Kooperatifi binasındaydım, bu kez kapı anahtarla açıldı. Ben şaşkınlıkla manzaraya bakıyordum, bina bitmiş, makinalar içeriye yerleşmişti. Yapıya elektrik bağlanması kalmıştı, Kadir arkadaşım yine heyacanla anlatıyordu, yapılacaklar bitmemmişti. Burası modern bir yağhane ( halk mengen der ) ama o burası için daha bir çok şey düşünüyordu. Badem soyma , kırma makinaları, kooperatif ürünlerinin satıldığı, sergilendiği bölümler vs.
Pırıl pırıl modern bir tesis, yağların dinlendirileceği krom depolama yerleri, burada belirli bir ısıda ve asit oranlarına göre depolanacaklar. Bu görüntüleri gördükten sonra arkadaşım kadar ben de sevindim, onun adına gurur duydum. Günümüzde çok laf edip işe gelince kayboluveren bir çok insan var. Ellerini taşın altına koyup, yöreleri için çalışan, örnek olan insan sayısı çok fazla değil. Ben bu tür kişileri tanıdıkça sayfalarımda yer veriyorum. Kadir arkadaşıma Organik balcılık sayfamda da yer vermiştim, o alanda da çalışmalara katılıyor.
Ve 11 kasım 2012 tarihinde yine Yazı Köyü kalkınma Kooperatifi yağhanesindeydim, kapıya geldiğimde kamyonetle getirilen zeytinler boşaltılıyordu, bantlarda yüryen zeytinler beni heyacanlandırdı. Zeytin adım adım yağ olmaya doğru gidiyordu, her taraf tertemiz, ferah bir görüntü vardı.
Zeytinin dökülüp yağ haline gelmesi ortalama 30 dakika gibi bir zamanda oluyor. Kadir arkadaşım burada üretilen yağların Naturel zeytinyağı sınıfına girdiğini belirtti, Naturel yağlar ilk haliyle tüketime uygun yağlar oluyor. Asit derecelerine göre bir kaç gruba ayrılıyor. Asit oranı 1 den az olanlar sızma yağ olarak adlandırılıyor ( son belirlemelere göre 0,8 den az ), bu yağlar çiğ olarak tüketilmeye uygundur, salatalarda, haşlanmış sebzelerde vs. Asit oranı 1 ile 2 arası naturel 1, Asit oranı 2-3 arası naturel 2, Asit oranı 3-4 arası Lampant yağ olarak adlandırılıyor. Asit oranını etkiliyen bir çok faktör var. Elle toplanmasından, taşınma şekli, toplandıktan sonra sıkılma zamanı, ağacın bulunduğu yer, ürünün doğru zamanda toplanması gibi bir çok ayrıntısı var.