dağlardaki mutluluk

Mutluluğun Resmi

Su kaynağının olduğu yerde fotoğraf molası verdik, bu kısımda loş bir ışık var. Ekrem arkadaşım her zamanki gibi objektifime gözlerindeki o güzel ışıkla baktı, mutluydu.

Bu gezimizde çok güzel fotoğraflar çekmişim ama hepsini paylaşmak imkanı olmuyor. Videolar çektim, gelecek günlerde hazırlayıp, paylaşacağım. Video demişken Youtube kanalıma yüklediğim ve paylaştığım videoların istatistiklerine baktım, erkek izleyicilerin oranı %75, kadın izleyiciler maalesef fazla ilgi göstermiyor göründüğü kadarıyla. Büyük emeklerle, yaşama biraz renk katmak, kısa bir süre de olsa yüzünüzde mutlu bir ifade olmasını arzulayarak yaptığım çalışmalar. Datça doğasını, yaşamını yapmacıksız olarak yansıtmaya çalışıyorum.

Bir şeyi sevmek için, korumak için  tapusunun bizde mi  olması  lazım, insanımızdaki bu mülkiyet duygusunu anlayamıyorum.

şakayık lalesi

Sol tarafta yolumuz üzerinde gördüğümüz Şakayık lalelerinden biri görülüyor. İlerlerde Alavara kıyıları görünüyordu ama fotoğraflarda belli olmamış.

basra balı

Yazımın başında sözünü ettiğim gibi bu gezide değişik çiçekleri fotoğraflamak kısmet oldu. Yolumuz üzerinde bir çam ağacında da çam balının nasıl olduğunu bir kez daha görmüş olduk.Beyaz köpük gibi salgılara basra ( yörede basara ) diyorlar, ağacı bu duruma getiren çam basra böceği denilen küçük bir böcek, bir ağaca girdikten sonra dallarına kadar yayılıyor ve sonuç ortada. Ağaç kendini korumak için bir salgı salgılıyor, işte bu salgıyı arılar alarak bal yapıyorlar. Bu ağaçta salgılar damla şeklindeydi, parmağımızla aldık, bal gibi tatlı bir salgı. Bu yılki gezilerimde çam ağaçkarında toplu kurumalar gördük,  Özellikle Kargı’dan İnceburun’a kadarki kısımda bu kuruma çok büyük oranda. Aktur ve diğer taraflarda yeni dikilen ağaçlarda da gördük. Orman Şefimizin verdiği bilgiye göre, bunun en büyük nedeni iklimsel değişiklikler, sıcaklığın artması ile çam böcekleri daha büyük bir yayılım gösteriyor, diğer taraftan yaşanan kuraklık  genç fidanların kurumasında oldukça etkili oluyor. Bu konuda araştırmalar devam ediyor.

Parkurun sonlarına yaklaşırken özellikle Tuğba’nın mutluluğu yüzünden belli oluyor, uzun yürüyüşler yapan birisi değil ama bugün rahat bir şekilde 16 km lik parkuru yürüdü. Yürüyüşçü arkadaşlara tavsiye edeceğim güzel bir parkur, çöplerimizi doğada bırakmayalım, orman içlerinde sigara içmeyelim ( hatta hiç içilmese daha iyi ). Doğa yürüyüşleri nefsinle mücadele etmesini de öğretirler insana.

çoban çeşmesi

Arabamıza binip dönerken yol üstündeki çeşmede durduk, su çok güzel akıyordu, tadı da tatlıydı. Son durağımız Derin Bahçe’ydi, arkadaşlarımızı evlerine bırakırken Mustafa’nın yeni yaptırdığı tavuk kümesini görmek istedim. O anda tavuklar etrafımızı sardı, yem için mücadeleleri izlemeye ve görüntüleme değerdi. Güzel bir Datça günü yaşamıştık bu güzellikleri yaşamamda içten, güzel insanlarla yürümenin rolü büyük oluyor, hepsine çok teşekkürler.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir