dağlardaki mutluluk

Mutluluğun Resmi

çiriş çiçekleri içinde yürüyüş

Çiriş çiçekleriyle kaplı tarlalara geldiğimizde yeniden o çocuksu mutluluğu yaşadık, arkadaşlarım çantalarını bırakarak çiçeklerin içinde koşmaya başladılar. Bir ara Tuğba ve ben de onlara katıldım, doğa en büyük ilaç, özellikle ruhun en büyük ilacı. Birçok ülkede bazı hastalıkların doğadaki bu tür etkinliklerle tedavi edildiğini okumuştum. Maalesef birçoğumuz daha doğanın bu tedavi edici yanını bilmiyoruz, denemedik veya imkanımız olmadı. Bizler doğanın bir parçasıyız, ondan koptuğumuz anda sıkıntılar başlıyor, bizlere dayatılan yaşam koşulları ondan kopacaksın diyor. Çünkü bana göre bir tür modern hapishane olan büyük kentlerde özünüzden, geldiğiniz yerden sizi koparıyorlar.  İşte bu kentlerden koşup bu güzel yarımada’ya gelenlerin ilk yaptıkları da yarımada’yı betonlarla kaplı bir yere çevirmek oluyor. O dünyadan kurtulamıyorlar, gelir gelmez yapılan o çirkin kale gibi duvarlar, tel örgüler bunun işareti bana göre. Geleneksel mimariden birazcık örnek alsanız, dokuyu bozmasanız ne olur, o çok büyük yapılar ruhunuzdaki boşluğu dolduracak mı sanıyorsunuz. Bu yalancı dünyada hırsın sonu var mı ? Betçe’ye doğru gidince bu duvarlarla daha çok karşılaşıyorsunuz, yola sıfır vaziyette uzanan yüksek duvarlar. Bir zaman sonra yolların dışında bu doğada yürümek imkansız olacak, bu orman yollarına sığınacağız belki de.

mutluluğun resmi

Datçamızda bu yaşadıklarımızı yaşamak, bu mutluluğu tatmak için çok uzaklara gitmeye gerek yok, böylesine özel bir yarımada. Uzun yıllar burada yaşayıp bu doğayı bilmeyen, bu duyguları yaşayamayan çok kişi var. Datça denince akıllarına deniz kenarları, alışveriş yerleri, şehir merkezi gelen çok kişi.

Tuğba ve Mustafa birlikte bu güzelliklere renk katıyorlar, onların pozitif enerjileri bizlere kadar geliyor.

doğada fotoğraf çekme

Kızılağaç’ta gelirken atladığımız bir yerde fotoğraflar çektik, yine dekoratif görünümlü bir harıp ağacının etrafındaydık. Tuğba kırmızı montu ile yeşillerin içinde bu doğaya çok yakışıyordu. Karşılarda Alavara tarafı görünüyordu ama ışık nedeniyle o tarafın görüntülerini yakalayamadık.

Mutluluğun resmiydi çektiğimiz her bir kare, bize bu mutluluğu veren, kalplerimizi birbirine yaklaştıran bu doğaydı, doğa ana. Yol üzerinde karıncaların ilginç yuvalarını gördük, baca şeklinde çıkıntılar vardı.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir