dağlardaki mutluluk

Mutluluğun Resmi

Kızılağaç

yarımada'da eski yerleşimler

Ve Kızılağaç denen yerdeyiz, burada yanyana birkaç yapı kalıntısı var, bir grup insanın bir zamanlar burada yaşadığını bu yapılara bakarak anlayabiliyoruz. Dağın diplerinden çıkan bir su kaynağı da varmış ama son zamanlarda kuruyan pek çok kaynak gibi şimdilerde akan bir su yok, geçmiş yıllarda araştırmıştım. Su olmasa böyle bir yerleşim olmazdı, tarım yapılmış, hayvanlar beslenmiş, ağırlara ait kalıntılar duruyor.

asırlık harıp ağacı

Burada en ilgimizi çeken kısım bu yaşlı harıp ağacı olmuştur hep, bu kez de öyle oldu. Fantastik bir filmin dekoru gibi duran yaşlı gövde ve dallarının arasında fotoğraf çektirmek çok hoştu. Kökler yerlerde kalın dallar şeklinde uzamış. Ekrem arkadaşım hemen ağaca tırmanıverdi ve bu güzel fotoğrafı çekme imkanım oldu. Bu ağaçlar zamanın tanıkları dilleri olsa neler anlatırlardı kimbilir, dallarına dokunurken bunu düşündüm, onlara dokunmak geçmiş bir zamanla temas kurmak gibiydi.

 

Ağacın etrafında bir müddet oyalandık, fotoğraflar çektirdik, zaman olsa daha da kalınacak bir yer, ışık, renkler çok güzeldi.

çiriş çiçeklerinin güzellği

Yeşil yaprağa tırmanan böcekler gibi görünen orkide çiçekleri, flora sayfasında paylaşmıştım arkadaşlarımızdan Ayna orkidesi ( Ophrys speculum ) olduğunu öğrendim. Birçok orkide çeşidi bu doğada yer alıyor, ilk geldiğim yıllarda her yerde görebiliyorduk, salep yapmak adına toplayanlar vardı, zamanla azaldılar.

Ve hepimize mutlu anlar yaşatan çiriş çiçeklerinin arasındayız, düzlükler hep bunlarla kaplıydı,şimdiye dek böyle bir görüntüye rastlamamıştım. Yine doğru zamanda doğru yerdeyiz dediğim, Ekrem arkadaşımın ve Mustafa- Tuğba çiftinin mutlu anlarını fotoğraflama imkanı bulduğum anlar

İçinde bulunduğumuz dekor, bizi karşılayan bu güzel çiçekler bizleri çok mutlu etti.

yaşlı zeytin ağacı

Ve yine zamanın tanıklarından ulu bir zeytin ağacı, etrafını sarabilmek için üç kişiye daha ihtiyaç vardı, arkadaşlarım ellerini birbirine donundurarak bu özel ağacı kucakladılar. Ölmez ağaç denen bu zeytin kim bilir kaç yaşındaydı, daha sonra çevrede buna benzer bir ağaç daha gördük. Buradaki harıp ( keçiboynuzu ) ve zeytinlerin yaşı birbirine yakındır sanırım. Dağların arasındaki bu özel düzlükler çok eskilerden bu yana ilgi görmüşlerdir.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir