Sular çekilince ortaya çıkan kayaları saran sarı renkli yosunların doğal olduğunu sanmıyorum, kirlenmeyle ilgili veya zararlı bir yosundan söz ediliyordu o olabilir. Kayaları sararak boğmuş, denizdeki oksijeni bitiriyor diye okumuştum. Bunun dışında kirlilik belirtisi köpükler de gördük. Bu bölge deniz taşımacılığı yolu üzerinde.
En büyük beklentim güzel bir gün batımına tanık olmaktı, onu bekliyordum.
Güneş bulutların arasındaydı ama bir ara kendini göstereceğini biliyordum ve beklediğim an geldiğinde birçok fotoğraf çektim. Çok güzel anlardı, her zaman rastlayamayacağımız bir gün batımı oldu. Doğanın bir parçası oluyorsunuz, bizim evimiz burası.
Bir ara güneş Kap Krio’nun ( Deveboynu Yarımadası ) yamaçlarından yuvarlanan bakır bir tepsi gibi göründü. Böyle bir manzarayı yıllar önce Bağlarözü’ne bakan Knidos yolunda yakalamıştım. Biz kamp yaparken ateş yakmıyoruz, buna ihtiyaç duymadık hiç. Gece çok güzel geçti, yaz gibi bir hava vardı. Bülbüller, baykuşlar, çekirgeler ve denizin sesi birleşip güzel bir müziği bize dinlettiler. Sabah ta bülbülün nağmeleri ile uyandık.
Sabah ışığı güzeldir, fotoğraf makinamı alıp kısa bir gezinti yaptım.
Akşam Knidos yönüne giden Yunan feribotu dönüyordu, Blue Star, daha önce de fotoğraflamıştım. Kamp alanından biraz ileride antik dönemden izler.