Yükseldikçe ağaçları kuşbakışı görmeye başladık, Ağaçlama denilen yerde birçok arı kovanı vardı. Diğer tarafta Kızılbük koyuna kadar inen yemyeşil bir vadi.
Kayalıklarda yürüyüşümüz devam etti, kaygan bir zemine göre buralarda yürümek daha güvenli.
Bu yürüyüşümüzde sık sık mola verdik, Ekrem arkadaşım her zaman yürüyor ama ben yaz boyunca yürümedim, dağlarda acele etmem, nefesimi, gücümü dikkatli kullanırım. Her molada fotoğraf çekmek için zamanımız oldu, Ekrem arkadaşım da tabletini çıkarıp bu anların fotoğrafını çekti, sağolsun bu sayede benim de fotoğraflarım oldu. Yükseklere çıktıkça sağ alt fotoğrafta görülen çiçekler çokça karşımıza çıktı, güz çiğdemi diye aklımda kalmış.
Bir zaman sonra bir yıldır tırmanmak için fırsat kolladığım Karadağ’ın zirvesine doğru ilerlemeye başladık. Yukarlara çıktıkça dağ dikleşmeye başladı, iri kayalarla kaplı bir sırttan yürüyorduk. sağlam kayalardı, tırtıllı ve çıkıntılı, kayma tehlikesi yoktu, çıkıntılar kolay tutunmamızı da sağlıyordu.
Yükseldikçe manzara daha da güzelleşti.
Sağ tarafımızda derin bir vadi vardı, vadinin öbür tarafında rampa şeklinde bir dağ, oradan da tırmanılır ama bu zirveye gelmek için bayağı yol almak gerekir. Arkadaşımla bu dağa tırmanılacak en uygun yeri bulduğumuz konusunsa hemfikirdik. Biraz sezgiler, biraz da şans diyelim. Kayalık sırt gördüğümüz kadarıyla keçilerin de zamanlarını geçirdiği, güvenli buldukları bir yer. Dağın zirvesine kadar sıkça keçi gübresi ile karşılaştık, kayalarda idrarları da vardı. Bu vahşi doğada yaşayan yaban hayvanları vardır, geçmişte çok değişik türler varmış, geriye hangileri kaldı bilmiyorum. Eskilerden duyduğum kadarıyla eskiden bu dağın çevresinde ayı ve geyiklerin yaşadığını biliyoruz, karakulak ta vardır büyük bir ihtimalle. Gün geçtikçe çevreleri daralıyor, doğaya zehir de bırakanlar olabiliyor. Sonuçta zincirleme olarak birçok hayvan etkileniyor.
Karaköy tarafında deniz göründü, zirvede her yerin görüneceğini tahmin ediyordum.
Her molada çevremizdeki manzarayı hayranlıkla izledik, dağla aranda garip bir ilişki oluyor, onun bir parçası oluyorsun. Havanın rüzgarlı olacağını bekliyordum rüzgar da yok.
Datça’da hayranlıkla izlediğim dağdır Karadağ.Hep merak ederdim'” çıkılır mı acaba ‘”
diye.. Bana yaşattınız.teşekkürler paylaştığınız için.
Teşekkürler Selma Hanım, benim de hayran olduğum, çok merak ettiğim bir dağdı, onu yakından gördüğüm, ona dokunduğum, ada çaylarını kokladığım için mutluyum.
Hocam çok teşekkür ederim.Hemen yakınında yaşayıpta, benim için gitme imkanı
olmayacak bir yeri daha görme imkanı sağladığınız için.