Benim açımdan ayağımın hep ıslak kaldığı bir gün oldu, tekneye girerken ayakkabılarınızı çıkarıyorsunuz, denizden tekneye, tekneden denize devamlı bir hareket var. Yerler hep ıslak, makinamı da denize atlayışlarda korumaya çalıştım, tuzlu su zarar veriyor.
Güneşlenmek ve kurumak için teknenin en üst katı uygun yer, fotoğraf çekmek te buradan iyiydi, her tarafı görebiliyordum. Güneşlenmek, dinlenmek isteyenler buradaki şezlonglarda uzandılar.
Son dalış noktası güzel bir yerdi, bu arkadaşları da etkiledi, o anlarda herkes denizdeydi. Dalış yapanlar dalgıçlarla ortadan kaybolduktan sonra meydan yüzenlere kaldı. Büyük kayalarla özel dekore edilmiş bir havuzda gibiydiler.
Bu turlarda genelde 17.00 – 18.00 saatlerinde dönülüyor, bugün diğer gezi tekneleri dönerken biz hala demirliydik. Arkadaşlar herkesin mutlu ayrılmasını amaçladılar.
Eşleriyle, çocuklarıyla bu heyacanı yaşayanlar.
Eşiyle birlikte bu dalış turuna katılan Atakan arkadaşımın gönderdiği fotoğraflar. Didem arkadaşımızın dalgıç gözetiminde dalışı görülüyor. Bu dalışlarda sadece paletlerin hareketiyle gidiliyor.
Harika bir yazı olmuş emeğine ellerine sağlık muzaffer abi, Gelecek seneyi datçaya gelmek güzel dostlarla tekrar sohbet etmek ve yeni yerler keşfetmek için iple çekiyorum.
Çok güzel bir anlatım ve gorüntüleme olmuş. Teşekkürler…