Bahçede heykel çalışmaları sergilenmekteydi. Güneş tam tepemizde olduğu için fazlaca fotoğraf çekemedim. Bu kısımda Genco Gülan’ın seramik ve heykel çalışmalarından örnekler vardı. Çalışmalarında geçmişle geleceği, bugün ve yarınla ilişkilendiriyor. Bunu yaparken antik amfora biçimleri, seramik malzemeler kullanılarak yeni anlamlara ulaşılabilineceğini vermeye çalışıyor.
Solda Funda Tarakçıoğlu’nun metal heykelleri görülüyor. Sağ üstteki Genco Gülan’ın çalışması ilginçti, seramik üzerine şişe kapaklarıyla yapılmıştı.
Kapıya doğru giderken mermer malzemeyle yapılmış heykeller sergileniyordu.
UKKSA’dan ayrıldıktan sonra üçümüz Yazıköy’e gittik, İlayda Cafe’de ev yemekleri ile karnımızı doyurduk, çaylarımızı içtik. Yeğenimin ilgisini çeken yerlerdi, bu sıcak olmasa sokaklarda bir gezi yapabilirdik. Başlıkta kullanılan ” Henüz Bitmemiş Bir köy Türküsünün Ortasındayım ” dedirten anlar.
Palamutbükü’nden geçerken Bedya Pansiyon’a uğradık, heykeltraş Korkut sönmez arkadaşımızı ne zamandır görmemiştik. Kendisi oradaydı güzel bir buluşma yaşadık. Korkut bizlere pansiyonun bahçesinde, atölyesinde yapmış olduğu eşyaları, pratik buluşlarını gösterdi. Yaratıcı insan her alanda bunu gösteriyor. Biz gördüklerimiz karşısında şaşkınlıkla aaaa dedik durduk.
Kimse denize girmek istemeyince manzaraları izleyerek evimize döndük. Yukarıda Palamutbükü Gerence ( akvaryum deniyor ) görülüyor. Çok kalabalıktı, yeşil mavi karışımı bir denizin içinde zevkle yüzen insanlar. Pırıl pırıl sular.. Birkaç gün önce büyük bir gazete fotoğraflarla Datça’dan bahsediyordu, bir sayfada Palamutbükü koyu diye küçücük bir koyun fotoğrafı vardı.
Bu fotoğrafta güzeller güzeli Akçabük görülüyor, özel bir araziymiş, birkaç yıl önce etrafı tellerle çevrildi, koya inmek için yandaki sarp kısımları kullanmak gerekiyor.. Tabi üzüldük, insanlara tavsiye ettiğim bir yerdi. Fotoğraf temmuz 2017’de çekildi, 8 ağustos’ta buradan geçtiğimizde biraz ilerideki Gerence’ye göre birkaç kişiden başka kimse yoktu. Sahiller hepimizin ortak malı, belediye’nin buraya iniş için bir yer yapmasını isterim. Datça’ya gelenler bu güzelliklerden faydalanmalı. Özellikle yüzlerce turistik işletme bulunan Palamutbükü beni bu konuda çok şaşırttı.