O sihirli ışık bahçedeki bitkilerin dallarında, çiçeklerde insanın gönlünü okşayan gölge oyunları yapmaktaydı. Gitar çalan arkadaşımızın yüzündeki mutlu ifade ve tek izleyicisi vizörümde oluşturduğum kompozisyonun içindeydi.
Bugün fotoğraf çekmek için istekliydim, bazen öyle oluyor, her yere, her şeye fotoğraf açısından bakıyorsunuz. Burada oturup çayımı içerken Film Festivalini izlemek için Almanya’dan buraya gelen muhabir arkadaşım Fulya Cansen ile karşılaştım, geçen yıllarda birlikte bir Betçe gezisi yapmıştık. Buradan Emecik köyüne doğru gideceğimi duyunca gelmek istediler, Polonyalı televizyon kameramanı Tomaş ( söyleniş böyle ) ta bize katıldı.
Emecik köyünün göründüğü bir yerde durarak fotoğraf çektim, bu açıdan fotoğraf çekmek hep hoşuma gitmiştir. Arabalar hızla yanımızdan geçiyordu. Kazalar demiştim ben de araba kullanıyorum, zaman zaman oldukça uzak mesafelere de gittik. Yine şehir içinde kullananları görüyorum şaşırıyorum, bazı kazalar vardır sizin elinizde olmayan şeylerden dolayı olurlar, siz ne kadar dikkatli olsanız da. Ve kazaların büyük bir çoğunun bu aşırı hızlı araba kullanmadan kaynaklandığını düşünüyorum. Yorgun olmak, uykusuzluk, hava şartları, bazı vasıtayla ilgili sorunlar da diğer nedenler.
Emecik köyünün ( Şimdi mahalle ) ilk kurulduğu yamaçlara doğru çıkmaya başladık. Bayram ziyaretine gelenlerle karşılaştık ama biz arabamızı daha ileride bıraktığımız için sohbet edemedik.
Hava çok sıcaktı, bunda nemin etkisi büyük. Arkadaşlarımla yukarılara doğru yürüdük, birkaç kez bu sokaklarda fotoğraf çekmeme rahmen ilk kez gelmiş gibiydim.
Bazen soranlar oluyor aynı yerleri gezmekten bıkmıyor musun diye, her gelişimde ilk gelişim gibi oluyor, beni heyacanlandıran yeni şeyler görüyorum.