Not: Bu sayfa Datça Detay Arşivindedir, 2017 yılı olarak sokaklarda bazı görüntüler değişti, bu yıllar arkadaşlığın, sokakların daha sıcak olduğu yıllardı.
Eski Datça’da Bayramın üçüncü Günü
Bayramın üçüncü günü saat 14.00 te Eski Datça Mahallesinde geleneksel olarak yapılan bayramlaşma etkinliğine katıldım. Eski Datça Muhtarlığı ve DadyaDer’in birlikte düzenlediği etkinliğe çok sayıda kişi katıldı. Dadya-Der başkanı Asuman hanımın ikram ettiği lokmalardan yedik.
Eski Datça’daki Orhan’ın kahvesine gelenler birbirlerinin bayramlarını kutlarken çok hoş görüntüler ortaya çıktı. Bu arada bayram tatilinden yararlanarak turlarla geziye çıkanlar da Eski Datça’daydı.
Eski Datça’da bu organizasyonda emeği geçenleri kutluyorum, örnek olacak çalışmalarda bulunuyorlar. Akın akın eski Datça’ya gelenleri görünce onlar da mutlu olmuşlardır.
Eski Datça’daki Orhan’ın kahvesine gelenler birbirlerinin bayramlarını kutlarken çok hoş görüntüler ortaya çıktı. Bu arada bayram tatilinden yararlanarak turlarla geziye çıkanlar da Eski Datça’daydı.
Tuğrul Hocam eşi Nurcihan hanım, Mehmet Demir Böke ve eşi Işık hanım tanıdığım kişiler olunca fotoğraf çekmem daha kolay oluyor.
Bir masada bugün artık Eski Datça’da çok azı ikamet eden Eski Datça halkından kişiler vardı. Halil Karaoğlan, 88 yaşında, Cengiz Tekcan 73 yaşında, Turgut Kantarlı 75 yaşındalar. Maşallah hepsi hala dinç. Masada diğer oturanlar tur şöförü imiş, İstanbul’dan gelmişler. Cengiz amca masamıza gelip oturdular, bayramımızı kutladılar biz de onlara lokma ikram ettik diyor.
Çaylar da geldi, eski bayramları soruyorum nasıl olurdu diye. O zamanlar elektrik yok, ateş yakılır, davul-zurna üç gün bayram sürermiş. Çoğu kişinin beslediği bir koyun, keçi buralarda olur dolayısıyla da çoğu kişi kurban kesermiş. Ben Denizli’de büyüdüm orada da herkesin beslediği bir kubanlık olurdu, bazısı iki tane besler birini satardı. Kurban bayramında kesilen koyunun az bir kısmı dağıtılır ( Çoğu kişi kestiği için verilecek kişi azdı ), kavurmalar yapılarak yemeklerde kullanılırdı, o zamanlar buzdolabı olmadığı için etler bozulmadan böyle saklanıyordu. Bu yüzden kuyruksuz koyunu tutmazlardı, çünkü kavurmaları kuyruk yağları ile yaparlardı. Ben öğrenciyken annemin tenekelere koyup gönderdiği kavurmaların tadını unutamam. Bir kere etlerin lezzeti hayvanlar doğal ortamda beslendiği için çok farklıydı.
Orhan’ın kahvesine gelen turistlerin ilgisini Can Yücel’e ayrılan köşe her zaman çeker. Önünde hatıra fotoğrafı çektirirler, Datça Mahallesinin bu denli tanınıp ilgi görmesinde Can Yücel’in evinin burada olması büyük etken. Tur arabalarından inenlerin bir çoğu ilk olararak Can Yücel’in evi nerede diye soruyorlardı.