Işığın az olduğu bu kısımlarda rastladığım bitkiler, sağ üstte inek memesi denilen bitki.
Hiç zorlanmadan yukarıya çıktık, oysa gelirken nasıl da mücadele etmiştik. Böylece parkurumuz tamamlanmış oldu.
Buradan böyle güzel göründüğüne bakmayın, aşılmaz bir bitki örtüsü. Bu arada bir hatırlatma yapayım şimdi aklıma geldi, yemek molası verdiğimiz koyda otururken bir ara bir baktım kolumda küçük bir kene yürüyor, itekliyerek düşürdüm. O gün Kızılağaç’a geldiğimde paçalarımı çorabımın içine sokmuştum, Kızılağaç’ta daha önce üzerime kene gelmişti, inekler ve domuzlar nedeniyle olabilir. Kıyıda kene olmaz sanırım, ya da sık bitkilerin içinde yürürken üzerime geldi. Sık bitkilerin arasında yürürken dikkatli olmalı, yılanlar da var.
Dönüşte manzara daha güzelleşmişti, herşey çok netti, beyaz bulutlar da manzaraya katılmıştı.
Yolumuzun üzerinde gördüğümüz kaplumbağa otlanıyordu.
Kırmızılar, sarılar, lacivert, mavi,pembe, yeşil, her renk var.