Günün her saatinde değişik bir ışık mekanların içinde, sizi geçmişe götürüyor.
Bu ışığı konağın her tarafında görmek mümkün.
Respsiyon odasının yanındaki defterde konakta konaklayanların izlenimleri var, konağın insanda bıraktığı etkiyi bu sayfalardan birkaçına baktığınızda bile hemen anlıyorsunuz. Yabancı konuklar da çok fazla, konağa en büyük ilgi anladığım kadarıyla da yabancılardan geliyor, maalesef bizim ülkemizde kültürel değerlere, böyle aymosferlere pek ilgi olmuyor. Yazılanlardan özetle birkaç not vermek istiyorum, çok içten yazılmışlardı.
” Hey gidi Kocaev burada yıllar içinde kimbilir kimleri konuk ettin. Ne mutlu biz de gelip seni bulduk. Burada her şeyin sevgiyle, aşkla, özenle yapılandırıldığını gördük, gurur duyduk ”
” Ailemle uzun bir zaman sonra başbaşa yaptığımız tatilde huzuru, mistik havayı, mutluluğu sunan bir ortamı böylesine beklemiyordum. Tekrar uzun bir tatilde mutlaka geleceğiz, sizlere çok teşekkürler”
” Yurt içi ve yurt dışı çok yer gezdik ama en harika bahçeye ship olan tek yer. Emek veren herkese sevgiler, saygılar…”
” Cennet denilen şey böyle birşeymiş, Muhteşem.. ” gibi yazılan notlar, birkaçından kısa alıntılar yaptım, konağı değişik zaman ve mevsimlerde gezen birisi olarak hiç birinin abartma olmadığını biliyorum. Yabancı dilde de yazılmış anı sayfaları var.
Yörede Kocaev diye bilinen Mehmet Ali Ağa Konağı Pir Ailesi tarafından alınmadan önce oldukça harabe halindeydi, hatta bir nüfus sayımında görevliyken buraya gelmiştim. Anı defterinde bir arkadaş Mehmet Pir ile tanışmasını ve onun bir sözünü aktarmış. ” Buranın her taşını, severek, öperek koyduk ” Bu söz konağın nasıl bu hale getirildiğini ve daha önemlisi bu hale geldikten sonra korunduğunu anlatıyor. Maddi açıdan oldukça külfetli bir iş o sevgi olmasa her halde bu iş bir yerde tıkanırdı.
Mehmet Ali ağa’nın babası Mehmet Halil Ağa tarafından 1800 lü yılların başında yaptırıldığı söylenen Mehmet Ali Ağa Konağı’nın yapımında Rum taş ve ahşap işçilerinin çalıştığı belirtiliyor ama geleneksel Türk Sivil Mimarisinin izleri hemen görülüyor. Topal “U” planına sahip konağın merkezinde bir avlu ve bu avlu etrafında dönen bir yaşam planlanmış.
Konağın avlusunda fıskıyeli havuzun etrafı konağın restoranına ait, restorana Reşadiye’nin eski adı Elaki adı verilmiş. Ege ve Akdeniz mutfağının damak tatları yaşatılmaya çalışılıyor. Mehmet Ali Ağa Konağında bu güzel havayı soluyarak yemeğinizi yiyip, içeceğinizi içebilirsiniz. Yemek için bir gün öncesinden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.
Sayın Muzaffer Bey,
Mehmet Ali Ağa Konağı ile ilgili yazınızı maalesef, ancak şimdi okuyabiliyorum. Datça’da yaşayan ve üç yıldır otelcilik yapan bir işletmeci olarak, bu konuda öncelikle üzgünüm.
Yazınız çok bilgilendirici ve detaylı olmuş. Enfes fotoğraflarla da süslenmiş, adeta görsel kültürel şölen yaratıyor.
Bu sene Haziran ayı başından itibaren, yaklaşık olarak 3 yıldır kapalı olan Mehmet Ali Ağa Konağı’nı işletmeye tekrar açacağımızı gurur ve keyifle bildirmek isterim.
Öncelikle sizleri ve tüm misafirlerimizi Konak’ı ziyaret etmeye memnuniyetle bekliyoruz.
Bilgilendirme ve katkılarınız için kendi adıma teşekkür etmek istiyorum.
Saygılarımla,
Süleyman Bey Bilgilendirici yorumunuz için çok teşekkürler.