Tepeye tırmandıkça Limanbaşı denen küçük koy ve ormanlardan oluşan güzel bir manzara karşımızdaydı. Üstümüzden geçen bir yolcu uçağı çok net olarak görünüyordu.
Patika yol yamaçlarda devam ederken, sol tarafımızda derin bir vadi vardı.
Tepeden sonra yol daha düzgünleşiyor, ilerideki tepede bir yırtıcı kuş uçuyordu, sonra kuru bir ağacın tepesine kondu. Teleobjektif olmadığı için iyi bir görüntü alamadım ama kızıl şahin gibi geldi bana.
Kızlan’ın göründüğü an, Datça’daki yapılaşma burada da kendini gösteriyor, birçok yeni yapı dikkati çekiyor.
Geçtiğimiz yolun aşağısından sesler geliyordu, yakınlaşınca domates tarlasında çalışanları gördük. Güz domatesi hala kamyonlara yükleniyor. Artık her boş alana güz domatesi dikiliyor, yukarıdan bakınca dikili alanlar görülüyor.
Ve yürüyüşümüzü başladığımız gibi arkadaşımın evinde noktaladık, saat 9.30 da başlayan yürüyüş 15.30 da Kızlan’da son buldu. Zaman zaman zorlu bir yürüyüş olsa da, arkadaşımla paylaşmanın, yardımlaşmanın güzelliğini yaşadığımız, hoş bir gün geçirmiştik, yeni tecrübeler kazanarak.
Okumaya doyamıyor insan.Sağolun.