Büyük bir efor sarfetmemiz gerekti, acıya karşı dayanıklılığımızı sınadığımız yerler. Daha aşağılara düşmek istemiyorduk ama dere yatağına doğru gitmemiz gerekti, bu tekrar bir dağa tırmanacağınız anlamına geliyor.
Dereye inerken rastladığımız mersinler, burada makilerden kermes meşelerine de rastladık.
Dereye geldik ama oldukça yüksek, dik bir toprak zeminden inmemiz gerekti.
İki dağın arasında derin bir vadi, buradan dik bir yamacı tırmandık, oldukça tehlikeli bir tırmanma oldu. Tutunacak tek bir kaya veya ağaç gövdesi yoktu. En son bastığım yer bir kekiğin gövdesi idi, arkadaşım burada elimi tuttu, tam kendimi çekmiştim ki bastığım toprak kekikle birlikte aşağıya iniverdi. Bu gibi durumlar zaman zaman oluyor, etkisi bizde uzun sürmüyor.
Yukarıya çıkıp derin bir nefes aldığımız anlar, buraya gelmişseniz o yeri aşmanız gerekli, dereler dik ve geçit vermiyor.
Bir tepeden diğerine yürüyoruz, kayalıklar olan bir tepeye yürürken. Buraya bakınca tepede düz bir alan vardır, orada biraz mola veririz diye düşündüm ama nerede, her taraf sık bitkilerle kaplı, oturacak bir yer bile yok.
Okumaya doyamıyor insan.Sağolun.