Öyle bir doğanın içine düşmüştük ki meyva molası bile veremedik, ta ki kıyıya ininceye kadar,çabuk ve doğru kararlar vermemiz gerekiyordu. Doğada kazandığımız tecrübe bize yol gösterdi hep.
Karşılıklı uzanan tepeler, aralarında geçit vermez vadiler, her taraf sık ormanlarla kaplı, tabana iner inmez en uygun yerden tekrar tırmanma başlıyor. Ormanlar garig ve friganalarla bir bütün olmuş.
Önümüzdeki manzarada sadece ağaçlar var, arada bir açıklıklarda doğu tarafının manzarasını çekmeye çalışıyoruz.
En son indiğimiz vadide patika yol vardı, buradan sahile çıktık, kısa bir meyva molası verdik. Bu mevkiye yörede Kargıcak deniyormuş.
İki yıl önce buradan İnceburun’a yürümüştük, düz yollarda yürümek bizi sıkıyor.
Yolumuz üzerinde, bir Finike ardıcı, bazen andızlarla karıştırır gibi oluyoruz ama yaprakları, gövdesi ve meyvaları farklı.
Okumaya doyamıyor insan.Sağolun.