Alptekin çiftinden ayrıldıktan biraz sonra tam bir baharın içine düştük, çiçek kokuları içinde kuş seslerinden, arı vızıltılarından başka bir sesin olamadığı bir mekanda. Ağaçlara sırtımızı dayayarak dünya kahırlarından kısa bir zaman için de olsa uzaklaştığımız anlar. Ruhumuzu güzelliklerle, sevgiyle doldurduğumuz …
Bu çiçeklerin arasında böyle dolaştığıma hala inanamadığım zamanlar olur, yıllar önce çiçeklerin arasında dolaşmayı bırakın bahar aylarında dışarıya bile çıkamazdım. İleri derecede polen allerjim vardı, Datça’da kendini daha çok belli etti, burada yılın her ayında polenlerle karşılaşabilirsiniz. İki yıl aşı tedavisi gördüm, onun için doğa sevgimi denizlerde giderdim uzun yıllar, orada daha az rahatsız oluyordum. Yıllar içinde yendim gitti, şükür şimdi beni etkilemiyorlar bu sayede baharın tadını çıkarabiliyorum.
Her yer papatya, her yer çiçek, onları bulmak öyle kolay olmuyor, önsezilerimiz bizi onlara yönlendiriyor gibi. Ya da onlar bize sesleniyor, bambaşka bir dil bu. Sözcükler yok, yüreğin çarpıntısı, duygularla.
Bir tarla adını bilmediğim küçük sarı çiçeklerle doluydu, aralarında farklı bir çiçek vardı ama hemen farketmek zor. Renkler aynı çünkü, ben buradayım diyordu, sarı papatya. Geçen yıl beyaz papatyalarla yanyanaydılar, bu yıl onlara ilk rastlayışımız. Bir badem ağacının çiçekleri kelebekler gibi uçuşuyordu sanki. Cinslerine göre renkleri, desenleri değişiyor.
Yola çıktığımızda arabamızın epey uzakta olduğunu gördük, bayağı aşağılara düşmüşüz. Çeşmeköy Palamutbükü yolu boyunca badem ağaçları karşılıklı olarak sıralanıyordu, hepsi de çiçek içindeydi. Bu gezimizde yazıköy’den başlayarak her yerde sıra sıra arı kovanları gördük. Yazıköy’dekilere acıdık hatta bu arılar ne yapacak diye, bademler çiçeksiz, tarlalar çiçeksiz, çam da yok yakınlarda. Palamutbükü’ne girerken badem çiçekleri çok güzeldi, geçen haftalarda çektiklerimiz yeşillenmişti. Evlerin arasında durup fotoğraf çekmedik.
Mesudiye
Çeşmeköy arazilerinde papatyalara rastlamasaydık planımız Palamutbükü’nde tarlaların, evlerin çevresinde dolaşmaktı. İklim oralarda da bahar için çok uygun. Aslında Palamutbükü ovasını tepeden fotoğraflamak istedik, onun için Kumyer yolundan gelmek lazım. Tabii eskisi gibi ova sadece çiçeklerle kaplı değil, yapılaşma hızla ovaya doğru genişliyor. Palamutbükü’nde kalmadık, sahil yoluna çıkışta kısa bir mola verdik, ev yapımı pohaçalarımızı yedik. Ovabükü’ne yaklaşırken manzara beni şaşırttı, bademlerin beyaz çiçekleri ovanın her tarafına yayılmıştı, çok güzel bir görüntü vardı.
Avlana yoluna saparak bu manzarayı yukarıdan görüntülemek istiyordum, Ovabükü’ne varır varmaz bizi badem çiçekleri karşıladı, badem çiçeği dediğin böyle olmalı. Biraz yukarılara çıktığımızda manzarayı kaçırmışız ama yolumuz üzerinde başka güzel görüntüler bizi bekliyordu.
mrb yazınızı okudum çok teşekkür ederim elinize dilinize ayağınıza sağlık haftaya Datça ya gelmeyi düşünüyorum baharı erken karşılamak için papatyalarin badem lerin en çok açtığı yer neresi acaba birde deniz suyu ısındimı hangi koy da girebilirim cumartesi pazar düşünüyorum gelmeyi yardımcı olurmusunuz simdiden çok teşekkür ederim selametle