fotoğraf yarışması

Badem çiçeği Festivali Fotoğraf Yarışması Hakkında Diyeceklerim Var

10 yıldır web sitelerimle Datça’yı tanıtıyorum, doğasıyla, sosyal yaşamıyla, tarihiyle, etkinlikleriyle Datça bu sayfalarda yer alıyor. Datça’ya gelmeden önce, buraya yerleşenlerin bir çoğu da Datça ile bilgileri bu sayfalardan öğrendiler. Çok sevdiğim bu yarımadayı abartmadan, samimi bir şekilde, hatalarımla, sevaplarımla anlatmaya çalıştım. Hatta öyle oldu ki başka yerde fotoğraflar çekemez olmuştum, arkadaşlarımdan bıkmadın mı daha diyenler çok oldu. Tabii Datça artık benim on yıl önce heyacanla izlediğim, fotoğrafladığım Datça değil. Yeni gelenler büyük kentlerden geldikleri için doğal olarak bunun farkında olamıyorlar. İnsanıyla, doğasıyla, yaşamıyla hızla değişen bir Datça var, bu doğayı gerçekten seven, doğayla uyumlu bir hayat sürmekten başka kaygıları olmayan samimi, içten insanlara rastlamak eskisi kadar kolay olmuyor. Kalabalıklaşan, betonlaşan, verimli ovalarına her gün yeni bir yapının yapıldığı Datça karşımızda. 10 yıllık bu süre içinde tarafsız, abartmadan bir yayın üslubunu benimsedim, kişilerle çıkarlarıma, bana nasıl davrandıklarına bakmadan, Datçamıza faydalı olan herkese bu sütunlarda yer verdim. Bu yazımda kendimle ilgili selzenişte bulunduğumu sanmayın, şimdiye dek bu sütunları özel konularıma karıştırmadım ama artık bazı sesleri yüksek sesle söylemek gerekiyor diye düşünüyorum.

Şimdi Adalet konusuna geleceğim, çok yakındığımız, ülkemizde adalet yok dediğimiz konuya, peki kendimize sorduk mu biz adaletli miyiz ? Yaşamımda en önem verdiğim konu bu olmuştur, ve yıllarca öğretmenlik yaptım en korktuğum şey bir öğrencime adaletsiz davranmaktı. Bu birkaç kez farkında olmadan yaptığım bir şeydi ama uyku uyuyamadım, o öğrencimden özür dileyerek bunu bir daha tekrarlamamak için büyük çaba gösterdim, adaletsizliklere dayanamadığım için de hem meslek hayatımda hem de günlük hayatımda çokça hoş olmayan durumla karşılaştım. Maalesef ülkemizde insanlar doğruyu söyleyeni, eleştiriyi sevmiyorlar, çevreleri onlara ağam, paşam diyen kişilerle çevrili oluyor, bizlerden de uzak duruyorlar. Ben terazi burcuyum, bu konu bizim burcumuzun özelliklerinden biraz da, bana göre adaletli, vicdanlı bir insansan insan olarak en büyük meziyetlere sahipsin demektir. Adaletsiz davranan en yakınım olsa benim için farketmez.

Gelelim şu fotoğrafçılık konusuna, Resim öğretmeni olarak 25 yıl hizmet yaptım, bizler şanslı insanlardık okuduğumuz dönemde 20 kişilik sınıflarda 5 kişi olarak atölyelerde eğitim gördük. Öğretmenlerimin birçoğu şu anda hala ülkemizin tanınmış ressamlarındandır. Okul hayatımızda fotoğrafçılık dersi gördük, daha sonraki yıllarda evime karanlık oda kurarak fotoğraflarımı kendim bastım. renkli fotoğraflarla durumlar değişti, son olarak yeni makinalarla artık fotoğraf çekmek için pek uzman olmaya gerek kalmadı. Tabiii kompozisyon, derinlik, ışık,  renk, leke, hareket vs. gibi resimde kullandığımız öğeler fotoğraf çekimlerinde de önemli. Datça Yarımadası ile ilgili en geniş avşivlerden birine sahibim, dağ, taş demeden yüzbinlerce fotoğraf çektim, videolarım da youtube kanalımda yayınlanıyor. Hiç bir zaman kendime fotoğraf sanatçısı, uzmanı falan gibi bir takı takmadım. Elinde en pahalı makinalarla çok güzel fotoğraflar çekmek mümkün, her ayarı kendileri yapabiliyorlar. Şimdi çep telefonları ile de çok hoş fotoğraflar çekliliyor, paylaşım sitelerinde görüyoruz. Ben paylaştığım fotoğrafları makinadan çıktığı gibi paylaşıyorum, açık koyu farklılıklarına bile gerek kalmıyor.

Datça Badem festivali nedeniyle fotoğraf yarışması açıldığında pek katılmaya niyetim yoktu, bu tür yarışmalarda hoş olmayan şeylere tanık oldum. yarışma duygusu da sevdiğim bir şey değil. Eşim başta olmak üzere gören herkes katılsana hocam deyince yaşamımda ilk kez böyle bir yarışmaya katıldım. Böyle bir şeye katılırken fotoğraflarımın dereceye giremeyeceğini, benden daha güzel çekenler olabileceğini bilerek katıldım. Bu öyle bir şey ki acemi balıkçı misali öyle bir görüntüye, ışığa denk gelirsin ki sen ne yaparsan yap o görüntüyü çekemezsin. Bu yıl çektiğim binlerce badem çiçeği fotoğrafım vardı ama tarih 10 şubat olunca o tarihlerde çekmem gerekiyordu. 11 şubat tarihinde Yarımada’yı adım adım gezerek ilginç bir görüntü yakalamaya çalıştım, tepelere çıktım, değişik yerlere gittim. 13 Şubat’ta yine ilginç birkaç görüntüye rastladım, sonrasında badem çiçekleri hızla kayboldu. Bu fotoğraflardan dört tanesini yarışma için fotoğrafların alındığı masaya verdim. Yarışmayı düzenleyen kurumun Datça Belediyesi olması da benim için önemliydi, jüride kimlerin olduğunu falan bilmiyordum ama sonuçlar açıklanırken tahmin ettiğim kişilerdi.  Sonuçta büyük emekler var, seçim çok hızlı gerçekleşti, benim gibi 45 kişi 180 e yakın resimle katılmış, diğer resimleri göremedik sadece derece alanlar açıklandı. Umarım gelecekte böyle bir etkinlik düzenlenirse son gün seçilen resimler sergilenir, jüri seçiminde yakınlıkları olmayan farklı kişiler seçilir. Diğer katılan arkadaşların fotoğrafları elimde olmadığı için kıyaslamaya kendi resimlerimle vardım, sonuçlara bakınca yayınlanmayan fotoğraflarda benim ve dereceye giren fotoğraflardan da güzel çalışmaların olabileceğini düşünüyorum. Datça Belediyesi yayınlarsa fikir sahibi oluruz.Bundan sonraki etkinliklerde daha dikkatli olunması dileğimiz, bazı şeyler aceleye gelmez. Güzel bir Badem Çiçeği Festivali yaşandı, gelecek yıllarda herşeyin daha güzel ve adil olması dileğiyle…

fotoğraf yarışması

Fotoğraf yarışmasında birinci olan resim. ( 3000 TL ödül )

Fotoğraf Yarışmasında ikinci olan resim. ( 2. 000 TL ödül )

Fotoğraf yarışmasında 3. olan resim. ( 1000. TL ödül )

 

Bu dört resim de benim yarışmaya verdiğim resimler. Diğer arkadaşların fotoğrafları da olsa yayınlardım. Sındı ovasında badem ağaçları, kısa bir zaman sürdü.

Zeytincik’te Badem çiçekleri ve papatyalar. Aslında burada 9 şubat’ta çok güzel fotoğraflar çekmiştim, tarih dolayısıyle veremedim.

Badem ağacı ve Papatyalar Sındı girişinde, bu ağacın ilginç bir yanı da pembe ve beyaz badem çiçeklerin aynı ağaç üzerinde olması.

Kızlan arazilerinde 13 şubat’ta çektiğim fotoğraf,  badem ağaçlarının arası pembe çiçeklerle kaplıydı, önde papatyalar benekler şeklinde. Rahmetli Bedri Rahmi Eyüboğlu Bir resmi dört atlı çeker der, leke, renk, benek ve çizgi, bu fotoğrafı yarışmaya o düşünceyle göndermiştim.

4 yorum

    1. Uyarınız için teşekkürler, bildiğimiz halde zaman zaman gözden kaçan birçok hatam oluyor, zamanla ilgili bir şey, bazen yazdıklarımı tekrar okuduğumda görebiliyorum ve düzeltmeye çalışıyorum. Takip eden arkadaşlarımın sağolsunlar bana tölerans gösterdiklerini hissediyorum. Yine de dikkatli olmak gerek, teşekkürler..

  1. Sayın Hocam,
    Yıllar önce börekçi İsmet Abi’yi tanımıştık sayfalarınızı izleyerek; dün de minik çoban Durangül kardeşimizi çok sevdik.
    Sizin verdiğiniz bilgileri ve özellikle görsellerinizi izleyerek beş yıl önce Datça’yı mekân edindik. Bunun için size minnettarız.
    Datça’nın tanıtımını öteden beri ve mükemmel bir şekilde siz yapıyorsunuz. Datça Belediyesi ise bu konuda son derece yetersiz.
    İçinde bulunduğunuz psikolojiyi çok iyi anlıyoruz.
    Ama sizin gönlünüz kadirbilmezlikleri aşacak kadar büyük.
    Bunları sorun etmeyin, keyif almaya ve keyif paylaştırmaya devam edin.
    Datça’da sizin emeklerinizi fark eden insanlar da var.
    Saygılarımızla

    1. Çok teşekkürler Vedat arkadaşım bu güne kadar severek bu paylaşımları yaptımsasa sizin gibi arkadaşlarımız sayesinde, imkansızlıklar içinde süren bir koşturmaca. Keşke kendimden hiç bahsetmeseydim, bu benimle ilgili bir olay değil inanın, gelecekte bu gibi faaliyetlerde daha dikkatli olunmasını istedim. Benim böyle bir ödülü almak gibi bir tasam olamaz, birçok konuda yeterli ödülü alıyorum. En güzel ödül de siz izleyicilerimin düşünceleri. Adil olmak konusunda yaşadığım bazı şeyler üst üste gelince, eleştiririyoruz, ahkam kesiyoruz ama bizler adil miyiz diye düşündüm. Kendi iç dünyamızla hesaplaşmadan sadece dış dünyaya göre davranışlarımızı sergiler olduk. Selamlar ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir